Özellikle Z kuşağı aslında değişen dünya düzeni ve bir dizi ekonomik, kültürel, siyasal, çevresel sorunla birlikle önceki kuşaklardan çok karmaşık bir miras aldı. İçinde bulunduğumuz zaman dilimi ve yaşanılanlar gösteriyor ki iklim krizinin etkilerini en derinden hissettiğimiz süreçteyiz. İşte iklim krizi hakkında önemli noktalar...
İKLİM KRİZİ NEDİR?
İklim krizi, ağırlıklı olarak insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazlarının (karbondioksit, metan, diazot monoksit, ozon vb.) atmosferdeki yoğunluğunun artmasıyla, küresel sıcaklığın yükselmesi ve ortalama iklim değerlerinin değişmesidir. İklim değişikliğinin artık görmezden gelinemeyecek bir 'acil durum' halini almasına ise iklim krizi adı veriliyor.
Küresel ısınma ve benzeri sorunlarla yakından ilişkisi olan iklim krizi; dünya coğrafyasının giderek kuraklaşmasına, küresel sıcaklık artışının yükselmesine ve dünya genelinde öngörülemeyen yağışların ve diğer beklenmedik meteorolojik olayların daha sık ortaya çıkmasına sebep olan, büyük bir düşmandır.
İKLİM KRİZİ VE TÜRKİYE
Su götürmez bir gerçek var ki Türkiye iklim krizine karşı savunmasız bir ülke. Ülkenin her yerinde, yangınlar, seller, afetler olurken, bu krize kararlılıkla direnecek bir eylem planı yok.
Küresel ölçekte iklim krizinin yıkıcı etkilerini deneyimlerken, İklim Değişikliği Eylem Planı, Türkiye'nin özellikle su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme, bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi olumsuz etkilerden önemli ölçüde zarar göreceğini öngörüyor.
Türkiye ise yurt dışından ithal edilen çöpleri Adana’da verimli topraklarına dökerek, zehirli atıkların çevreyle insan sağlığına zararlarını izlemekle yetiniyor.
İstanbul’da yapılması planlanan Kanal İstanbul ile son 50 yılda 27.000 hektar kadar azalan İstanbul ormanları daha da azalacak, üstelik kanalın yok edeceği ormanların bir kısmı da muhafaza ormanı.
Bozulan ekolojik denge ile Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya dolarken, Marmara Denizi’nde bol besinli üst tabaka can çekişen alt tabakaya baskı yapacak ve oksijen hızla azalacak. Oksijen bitince, Kanal kapatılsa bile, İstanbul’un doğası için bir daha geri dönüş olmayacak.
Kanal İstanbul Projesi, su kaynaklarının bir kısmını ortadan kaldırıp geriye kalanını risk altına sokacak; yeraltı sularını kirletecek, önemli su altyapılarını devre dışı bırakarak, gelecek nesle su fakiri bir İstanbul’u miras bırakacağız.
Ülkemizde 2021 yılında 1 milyar 780 milyon metrekare orman yandı. Daha basit bir açıklamayla, yaklaşık 250 bin futbol sahası, tüm İstanbul'un yaklaşık 5'te 1'i büyüklüğünde bir alan.
2022 yılında ise Muğla'da çıkan yangında "toplam olarak 3 bin 417 hektar yani 4 bin 813 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yandı. Ardından bir yangın haberi de Çeşme'den geldi.
Geçen ay Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde kullanılan siyanürü taşıyan boru patladı. Siyanür, sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal madde Fırat Nehri üzerinde kurulan İliç Barajı'na karıştı.
Türkiye'nin dört bir yanında hükümet destekli doğa talancıları, ülkede kazılmak dağ, vadi, sahil bırakmadı. Dünyanın önde gelen şirketleri ve birçok ülke kömürü egale edip elektrik üretimini terk ederek yenilenebilir enerjiye geçiyor. Türkiye de ise zeytin ağaçlarını kesilmesi planlanarak kömür ocakları açmaya çalışıyoruz.
www.idrak34.com