Milas'taki Akbelen Ormanı’nın Yeniköy Kemerköy Termik Santrali’ne (YK Enerji) kaynak sağlanması için kömür madeni sahasının genişletilmesi kararına karşı İkizköylülerin mücadelesi sürüyor.
Ormanı YK Enerji'ye tahsis eden bakanlık kararına karşı çıkarak karşı açılan davada yapılan üçüncü bilirkişi raporunda karar şirket lehine çıktı. Muğla 1. İdare Mahkemesi de üçüncü bilirkişi raporuna dayanarak geçen ağustos ayında verdiği ‘yürütmeyi durdurma’ kararını kaldırdı.
Bu kararın "bilimsellikten uzak" olduğunu söyleyen İkizköylüler, rapora itiraz ederek raporu hazırlayan bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
İTİRAZ DİLEKÇELERİ VERİLDİ
Bugün de İkizköylüler Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin yürtmeyi durdurma kararını iptal etmesine karşı hem İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne hem de Muğla İdare Mahkemesi’ne itiraz dilekçesi verdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi de itiraz dilekçesinde yer aldı.
Muğla İdare Mahkemesi önünde bir de basın açıkalaması yapan İkizköylüler, üç yıldır Akbelen Ormanı kömür madeni için yok olmaması için hem hukuki hem fiili olarak büyük bir mücadele verdiklerini hatırlattıl.
“BİLİMSEL RAPORLARI DİKKATE ALMADILAR”
Bilirkişi raporunun ‘bilimsellikten uzak’ olduğunun altı çizilen açıklamada, “Defalarca kez yapılan bilirkişi keşfinin sonuncu raporunda; bilirkişiler haykırdığımız onlarca gerçeğe gözlerini yumdu, kulaklarını tıkadı, başını çevirdi ve raporlarında ‘Akbelen Ormanı kömür madeni için kesilebilir’ dedi. Keşif sırasında; Akbelen’le birlikte yaşadığını gösterdiğimiz binlerce zeytin ağacımızı, onlarca su kuyusunu, yaban hayatı, canlılığı, varlığıyla kamu yararı olan koca bir ekosistemi görmezden gelerek, keşif sırasında madene dayanamayıp gölgesine sığındıkları zeytin ağacına bile ihanet ederek “bilimsellikten uzak” bir rapor hazırladılar. Sunduğumuz hiçbir uzman görüşünü, bilimsel raporları dikkate bile almadılar” denildi.
“BİLİRKİŞİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAMIZA RAĞMEN MAHKEME KARAR VERDİ”
“Üçüncü keşif öncesinde ‘Yaptığımız araştırmalar sonucunda bir kısım bilirkişilerin tarafsızlıkları konusunda kuşkular oluşmuş, ancak somut gerekçeler olmadığı için bu yönde itirazda bulunmuyoruz, kaygı ve kuşkularımızın yersiz olduğunun ortaya çıkmasını diliyoruz’ demiştik” diye devam eden açıklamada, “Fakat ne yazık ki kaygı ve kuşkularımızın ne kadar yerinde olduğunu; Akbelen Ormanı gibi büyük bir ekosistemin, kömür madeni yüzünden geri dönüşü ve telafisi olmayacak şekilde yok olma ihtimalinin gerçekliğini görmezden gelen raporlarda görmüş olduk. Rapora itiraz etmemize ve bu bilimsellikten uzak raporu hazırlayan bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunmamıza rağmen; mahkeme, gerçeği yansıtmayan rapora dayanarak, yürütmenin durdurulması kararını da kaldırıldı. Bugün buraya hep birlikte yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına yönelik itiraz etmek için geldik” ifadelerine yer verildi.
“AKBELEN ORMANINI VERMEYECEĞİZ”
Yetkililere seslenilerek devam eden açıklama şu şekilde noktalandı: “Asıl kamu yararı Akbelen Ormanı’nın, zeytinliklerin, tarım alanlarının geleceğe miras olarak bırakılmasıdır. Asıl kamu yararı kirli sermayelerin, talancı şirketlerin çıkarlarını korumak değil, halkın yararını gözetmek ve geleceğini korumaktır. Bizler burada Akbelen Ormanı yaşasın diyen halkın sesiyiz. Bizler burada imza kampanyamızı imzalayan 110 bin kişiyle birlikte haksız kararlara itiraz ediyor, hepinize zeytin dalı uzatıyoruz! Çünkü zeytin hayattır, zeytin kutsaldır, zeytin barıştır! Kadim zeytin ağaçlarımızın da içinde yaşadığı Akbelen Ormanı’nın, Zeytin Kanunu varken yok edilmesi asla mümkün değildir! Biliyoruz ki Akbelen’in ve biz İkizköylüler’in sesine gerçekten kulak verilirse, emekliye ayrılması gereken zehir saçan termik santraller için en kıymetli mirasımıza, Akbelen Ormanı’na kıyılamaz! Doğrunun yanında yer alan, Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz diyen 110 bin kişi olarak, mücadeleden vazgeçmiyoruz! Bunlar bizi yıldıramaz. Direne direne kazanacağız!”