Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başta çadır ve kıyafet satışı olmak üzere çok sayıda skandala imza attığı ortaya çıkan Türk Kızılay için Hukukçu Dayanışması avukatları harekete geçti.
Avukatlar, “Türk Kızılay’ın tüm uyarılara karşın hazırlıksızlığı, afetten sonraki eylemsizliği ve görevi kötüye kullanma” nedeniyle IFRC’ye başvurdu ve “IFRC’nin amaç ve ilkelerine aykırı eylem ve işlemler nedeniyle gerekli yaptırımların uygulanmasını, böylece Kızılay’ın kuruluş doğasına döndürülmesini” istedi.
Dilekçede, kurumun “bilgilendirme, bilinçlendirme, afete ilişkin hazırlık, lojistik sistemler kurma, seyyar hastane kurma, gıda ve barınma hizmeti sağlama” görevlerine işaret edildi.
‘İKTİDARIN UZANTISI GİBİ’
“Yoksulluk ve yoksunluk durumundaki depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılaması gerekirken, bunun yerine AHBAP’a piyasa rayiş bedellerinden de pahalıya çadır satıldığı” kaydedilen dilekçede, “Üstelik Kızılay, çadırlarda olduğu gibi bedava dağıtması gerekirken, aynı derneğe 30 bin adet de konserve gıda sattı. Kızılay yönetimi, iştirakinin ihtiyaç maddelerinin satış yapmasını beklemiş, acil durum mevcutken bölgede doğrudan dağıtım için herhangi bir aksiyon almamıştır” denildi.
IFRC tarafından gönderilen yardım malzemelerine, dağıtım ve organizasyonun AFAD’da olduğu gerekçesiyle el konulmasına engel olunmadığı aktarılırken, “Kızılay, adeta bir ticari şirket gibi davranarak, kurduğu iştiraklerin faaliyetlerinin asıl kuruluş ve varlık amasının önüne geçmesine sebebiyet veren, zamanla faaliyetin durmasına giden bir ihmal sergilemiştir” denildi. Kızılay’ın, “siyasi iktidarın uzantısı şeklinde davranarak IFRC’nin tarafsızlık ve bağımsızlık, çadır ve gıda malzemelerinin satışı yoluyla da gönüllü olma, gelir etme etme yasağının ve insancıllık ilkesini ihlal ettiği” savunuldu.
(Doğan Erkan)‘YAPISI İYİLEŞTİRİLMELİ’
Avukatlardan Doğan Erkan, başvuruya ilişkin “Kızılay, IFRC’nin bir parçası. Afetlerdeki en temel görevi insani yardım ve barınma ihtiyacını karşılamakken elindeki çadırları kâr amacıyla satan mevcut yetkilileri suç işlemişlerdir. Bu suç sebebiyle yürüyen bir savcılık soruşturması var. Ancak bir de uluslararası yaptırım uygulanması için bağlı bulunduğu birliğe şikayet ettik. Derdimiz, Kızılay yapısının korunması ve iyileştirilmesi, bu yapıyı bozan mevcut yetkililerin yaptırıma uğramasıdır” değerlendirmesinde bulundu.