Fotoğraflar: Vedat Arık
Anmaya Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi, çocukları ve arkadaşlarının yanı sıra CHP Milletvekilleri Turan Aydoğan, Sezgin Tanrıkulu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP milletvekilleri Garo Paylan, Sezai Temelli, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun yanı sıra siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Anmada Hrant Dink’in vurulduğu yere karanfiller ve nar bırakıldı. Anma programı Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın’ın sözleriyle başladı. Aydın, Hrant Dink’in unutulmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Umudun ve cesaretin bizimle. Hrant’ın arkadaşları için bu meydan aynı zamanda 16 yıldır adaletin meydanı oldu.”
‘HAYATI İLHAM OLUYOR’
Aydın’ın konuşmasının ardından Afganistan’daki cinsiyet ayrımcılığına son vermek için çalışan 14. Uluslararası Hrant Dink ödülünü alan Shaharzad Akbar’ın mesajı okundu.
İran ve Afganistan’da kadınların mücadelesine vurgu yapılan mesajda, “Hrant Dink hayatı ve çalışmaları dünyanın her yerinde aktivistlere ilham kaynağı oluyor. Afganistanlı kadınlar diri diri toprağa gömüldüklerini hissediyorlar fakat buna rağmen Taliban’a karşı mücadele ediyorlar. Mücadeleci kadınlar gizlice faaliyet gerçekleştiriyorlar ama pes etmiyorlar. Hrant Dink'in mirasını dayanışmayla taçlandıralım” ifadeleri yer aldı.
‘BİR ARADAYIZ’
Ardından Gezi Parkı Davası’ndan tutuklu sinemacı Çiğdem Mater’in mesajı okundu. Mesajı Hrant’ın arkadaşlarından Bircan Yorulmaz okudu. Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Sevgili Hrant Dink ailesi ve Hrant’ın sevgili arkadaşları; Sebat Apartmanı’nın önünde sebatla ve inatla 16’ncı kere bir aradasınız. Orada olan sizler lütfen yanı başınıza orada olmak isteyip olamayan bizleri, hapistekileri, sürgündekileri, on binleri ekleyin. Sevgili Rakel Dink’in tarihi tespitiyle: Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız.”
‘HALA KAN SIZIYOR’
Mater’in mesajının ardından Yönetmen Emin Alper bir konuşma yaptı. “Osmanbey kaldırımlarında yatan dostumuzun yarasından hala kan sızıyor” diyen Alper, “İçeri doğru birbirine dönmüş iki ayağının arasından incecik akan kan kendisine bir yol arıyor. Gündelik telaşları içinde koşturan bir insan kalabalığının arasından, ardından ağlayan öfkeli dostlarının yanından, adalet arayışına duvar olmuş mahkeme kapılarının altından, nefret ve hınç dolu kışkırtıcıların akşamları huzur içinde döndükleri evlerinin önünden, Kamp Armen’in yıkıntıları arasından doğduğu Malatya’ya, Anadolu topraklarında kendine bir yol arıyor. Bu incecik sızıntı kendi yolunu bulacak” ifadelerini kullandı.
Anma Emin Alper’in konuşmasının ardından “Sarı Gelin” türküsüyle sona erdi.