Hocalı Katliamı'nın yapıldığı dönemde bölgede bulunan ve yaşananları dünyaya duyuran az sayıda gazeteciden biri olan Lapaitis, Şuşa Global Medya Forumu'na katılmak için geldiği Azerbaycan'da 31 yıl önce gördüklerini ve yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Lapaitis, Hocalı Katliamı'nın yapıldığı zaman bölgede neredeyse hiç gazeteci bulunmadığını, kendisinin de katliamın hemen sonrasında Ağdam kentine geldiğini söyledi.
Katliamda hayatını kaybedenlerin cenazelerinin getirildiği Ağdam'da karşılaştığı manzaraya hazırlıklı olmadığını belirten Lapaitis, "Çağdaş dönemde gerçek bir faşizm görmeye hazırlıklı değildim. Savaşta insanların kurşun ve şarapnel nedeniyle öldüğünü düşünüyordum. Fakat hiçbir zaman bu kadar çok sayıda sivilin öldürülmüş olacağını aklıma bile getirmezdim." ifadesini kullandı.
Lapaitis, Ağdam'da gördükleri karşısında şoke olduğunu vurgulayarak "Katledilenler arasında çok sayıda çocuk da vardı. Birçok aile tamamen yok edilmişti. Bazı Hocalıların kafa derisi daha sağken yüzülmüştü. Aradan 30 yıl geçti ve hala çok insan bunu bilmiyor." diye konuştu.
Hocalı'da yaşananları "soykırım" ve "insanlığa karşı suç" olarak nitelendiren Lapaitis, "Bu suçta Ermenistan'ın eski yöneticilerinin, eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın da parmağı var. Fakat o zaman basın bu gerçeği yazmadı." dedi.
"Bir gecede yüzlerce kişi katledildi"
Lapaitis, Hocalı Katliamı'nın acısının bugün de Azerbaycanlıların kalbinde tazeliğini koruduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış, Ermenistan'ın kendi suçunu kabul ettiğinde ve soykırımın sorumluluğunu üstlendiğinde sağlanacak. 1. Karabağ Savaşı'nda Ermeniler sadece Hocalı'da değil işgal ettikleri tüm bölgelerde etnik temizlik yaptı. Her yerde sivilleri katlettiler. Bugün bile yaklaşık 4 bin Azerbaycanlı kayıp. Hocalı küçük bir şehirdi. Bir gecede yüzlerce kişi katledildi. Dünya basınının Hocalı'yla ilgili yazması yetmiyor, basın bu konuda adeta haykırmalı. Çünkü bugüne kadar Sarkisyan dahil suçlular cezalandırılmadı."
Katliam sonrasında Ağdam'daki camide cenazeler için ağıt yakan kadınların yaşananları dünyaya duyurması için adeta yalvardığını anlatan Lapaitis, "Gazetecilerin gerçeği duyurması için birilerinin onlara yalvarması gerekmiyor. Bu bizim görevimiz. Ben kendimi Hocalılılar, Azerbaycanlılar önünde suçlu hissediyorum. Doğru, ben çok şey yaptım ama bu yeterli değil. Ben katledilen çocukları ve hamile kadınları kurtaramadım. Gerçek cehennemi yaşayan esir Azerbaycanlıları kurtaramadığım için suçluluk duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Lapaitis, bugün Karabağ'ın yeniden kurulduğuna, Azerbaycan'ın bölgeyi imar ettiğine fakat yine de dünyada bölgeyle ilgili yanlış haberlerin yapıldığına işaret ederek şunları kaydetti:
"Uluslararası basına sesleniyorum; objektif olmak istiyorsanız kendi gözlerinize inanmalısınız. Dezenformasyonlara inanmayın. Buraya gelin ve gerçeği görün. Azerbaycanlılar topraklarını işgalden kurtardıkları ve yıllar sonra ata yurtlarına döndükleri için saygıyı hak ediyor. Ermenistan, bu yaşananlardan ders çıkartmalı ve bu düşmanlığa son vermelidir. Azerbaycan'la barış içerisinde yaşayabilirler. Azerbaycan, onlar için kapı açıyor. Bu bölgenin çok iyi geleceği olacağına inanıyorum."
Hocalı'da neler oldu?
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında bulunmaya başlayan ve saldırıya geçen Ermeniler, 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek için harekete geçti.
Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992'de yoğunlaştıran Ermeniler, gece Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi'de bulunan 366. motorize alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı.
Sadece işgalle yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek ve esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. O dönemde çekilen görüntüler ve fotoğraflar, katliamın büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı'da savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı kurtuldu, Ermeni güçleri 1275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden hala haber alınamadı.