HKP Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Nurullah Efe Ankut'un yaşamı ve kariyeri merak ediliyor. İşte ayrıntılar...
NURULLAH EFE ANKUT KİMDİR?
Nurullah Efe Ankut, 8 Kasım 1945'te Konya'da doğdu. Sırasıyla 14 Mayıs İlköğretim Okulu'nu, Konya Karma Ortaokulu’nu ve Konya Erkek Lisesi'ni bitirdi. Ardından üniversite eğitimi için İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi felsefe bölümünden 1972 yılında mezun oldu Ankut, öğrencilik yılları boyunca yaz tatillerinde inşaat işçisi olarak çalıştı.
Nurullah Ankut, sosyalist görüşleri ile lise yıllarında tanıştı. Sosyalizmi teorik olarak daha iyi kavramak adına felsefe öğrenimi yapmaya karar aldı. 1967 yılında, Türkiye Devrimci Hareketi'nin önderlerinden Hikmet Kıvılcımlı'nın teorisini benimsedi ve onun pratik ve teorik mücadelesini yürütmek adına İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği'ndeki çalışmalara katıldı. Bu derneğin faaliyetleri altında DİKÖB (Devrimci İşçi Köylü Öğrenci Birliği) adlı örgütü arkadaşları ile birlikte kurdu. 15-16 Haziran olayları sırasında gözaltına alındı ve bu sırada 1 ay kadar tutuklu olarak kaldı.Üniversite eğitimini tamamlamasının ardından 1972’de Mersin Mut Lisesi’nde öğretmenliğe atandı. 26 Kasım 1972'de Hacer Ankut ile evlendi ve eş durumundan Konya Gazi Lisesi’ne tayin oldu. Ancak siyasi faaliyetleri sebebiyle 1-1,5 sene sonra Müdürler Komisyonu kararı ile Konya Koleji’ne gönerildi ve burada 1976'ya kadar çalıştı. 1975 yazında Kırkağaç, Manisa'da kısa dönem olarak askerliğini yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından TÖB-DER'deki eylemliliğinden dolayı Artvin'e bağlı Şavşat ve Yusufeli'ne; daha sonra Tunceli'nin Mazgirt Lisesi'ne ve Tunceli Öğretmen Okulu'na sürüldü. 1977 yılında siyasi eylemliliğine devam etmek amacıyla kendi isteği ile öğretmenlikten ayrıldı.Nurullah Ankut, 12 Eylül Darbesi sonrasında kaçaklık hayatı sürmek zorunda kaldı, gözaltında işkenceye uğradı ve idamla yargılandı. 12 Eylül sonrası sol hareketlerin toparlanmaya başladığı dönemde, 1987 yılında “Kuruçeşme Toplantıları” adıyla bilinen toplantılarda Anarşi Yok! Büyük Derleniş! parolası dahilinde komünist partinin reorganizasyonu olgusunu grubundaki taraftarları ile birlikte savundu. Eylül-Ekim 1989 yılında yayın hayatına başlayan Devrimci Mücadele dergisinin ilk sayısıyla yayın faaliyetlerine kaldığı yerden devam etti. 2005 yılına kadar devam edecek olan Devrimci Mücadele dergisinde devrimci hareketin derlenişi savunuldu. Aynı süreç içinde İnsan Hakları Derneği'nde "Devrimci Mücadeleci İnsan Hakları Savunucuları" grubu içinde sınıfsal hareket temelinde insan hakları savunucusu olarak yer aldı. Grubundaki arkadaşları ile birlikte birçok işyeri işgalinin, grevin ve direnişin yönlendiricisi, örgütleyicisi oldu.15 Haziran 2005 tarihinde legal olanaklardan yararlanmak üzerine eşitsiz bir yarışın olduğu üzerine yapılan değerlendirme sonrası grup partisi yöntemine geçilerek Halkın Kurtuluş Partisi kuruldu. Nurullah Ankut, partinin kurucusu oldu ve genel başkanlığa seçildi. 2013 yılında gerçekleşen Gezi eylemlerine aktif bir şekilde katıldı. 2015 yılında Halkın Kurtuluş Partisi Konya milletvekili adayı olarak seçimlere katıldı. Parti, söz konusu seçimlerde Konya'da 2.136, Türkiye genelinde ise 60.396 oy aldı. Nurullah Ankut, 1 Kasım 2015 seçimlerinde gerçekleşmiş olan erken seçimlerde yeniden Halkın Kurtuluş Partisi Konya milletvekili adayı olarak seçimlere katıldı. Parti, seçimde Konya'da 2.019, Türkiye genelinde ise 83.057 oy aldı.2016'da Halkın Kurtuluş Partisi, MİT TIR’ları ile Suriye’ye silah taşınmasını bir savaş suçu olması sebebiyle ve yerel adliyelerde hiçbir sonuç alınamaması sonrasında, iddiasını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Yalnızca bu şikayet sebebiyle, “hak arama hürriyeti”nin kullanılmasını "delil uydurma" olarak değerlendiren mahkeme, HKP genel başkanı sıfatı ile 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmetti.''TÜRKİYE BİR ADAM TARAFINDAN ESİR ALINMIŞTIR''52. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma salonuna alkışlarla giren HKP Genel Başkanı savunmasında, “Türkiye 21 yıldır Kuvayi milliyeci atalarımıza düşman olan biri tarafından yönetiliyor. Bunlar burayı Darülharp görüyor, savaş açmışlar. Biz de savaşıyoruz. Bütün avukatların diplomaları bürolarında asılıdır. Peki bu adam neden diplomasını çıkartmıyor? Yok çünkü. Bu nedenle atadığı bakanlar bakan değildir. Kurduğu hükümetler de meşru değildir. Aldığı kararlar yok hükmündedir. Türkiye bir adam tarafından esir alınmıştır” ifadelerini kullandı.