Doğal yoldan D vitamini elde etmenin tek yolu olan güneş ışığının sağlığımız için olmazsa olmaz önemde olduğunu belirten Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, ancak yine de güneş ışığına aşırı maruziyetten de uzak durulması gerektiğini işaret etti.
Kontrollü bir şekilde uygun korunma yöntemleri ile güneşlenilmediği takdirde cildimizde istenmeyen lekelerin oluşabileceğinin altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, birçok kişinin tatil planları yapmaya başladığı bu sıcak ve güneşli yaz günlerinde cilt lekelerinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilgilendirmede bulundu.
YAZ LEKELERİNDEN EN SIK GÖRÜLENLER LENTİGOLAR, ÇİLLER VE MELASMALAR
Tıp dilinde ‘lentigo’ olarak adlandırılan güneş lekelerinin genellikle 35-40 yaşından sonra daha çok görülmeye başlandığını ifade eden Uzm. Dr. Egi Losol, “Güneş lekeleri sıklıkla çillerle karışan bir leke türüdür. Ancak çillere göre daha büyük boyutlu ve daha koyu renkte olmaları, kolayca ayırt edebilmemizi sağlar.
Lentigolar özellikle renkli gözlü, açık tenli kişilerde güneş maruziyetinin en fazla olduğu el üstü, yüz, omuz ve sırt gibi bölgelerde ortaya çıkmakla beraber kış aylarında daha açık, yaz aylarında güneşin etkisiyle daha koyu rengi almaktadırlar. Keskin sınırlı kenarları olan bu lezyonlar akut güneş yanığından hemen sonra yaygın bir şekilde deride belirmektedir” şeklinde konuştu.
ÇİLLER SARIŞIN VE AÇIK TENLİ KİŞİLERDE DAHA YAYGIN
Yaygın görülen başka bir leke türü olan çiller hakkında da açıklamada bulunan Uzm. Dr. Losol, “Çiller genetik temelli olduğu için genellikle sarışın, açık tenli, renkli gözlü veya kızıl saçlı kişilerde erken çocukluk döneminden itibaren en çok burun üstü, yanaklar ve alında görülen keskin sınırlı küçük açık kahve renkte lezyonlar şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Çillerin herhangi bir kansere dönüşme potansiyeli yoktur. Ancak bu cilt tipine sahip insanların güneş hassasiyetleri daha fazla olmakta ve güneş ışınlarına kontrolsüz maruz kaldıklarında maalesef kötü huylu başka bir kanser oluşturma riskleri artmaktadır” diye konuştu.
MELAZMALAR KOYU CİLT TİPLERİNDE GÖRÜLÜYOR
Uzm. Dr. Losol, melazmalar hakkında ise şu bilgileri paylaştı:
“Melazma, güneşe maruz kalan bölgelerde, özellikle yüzde ortaya çıkan koyu renkte lekelerle seyreden cilt rahatsızlığıdır. Gebelikte görülen formuna kloazma/gebelik maskesi denilmektedir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları, floresan lambalar, bilgisayarlar ve cep telefonları gibi görünür mavi ışık kaynaklarından yayılan ışınlar deri rengimizi üreten melanosit adlı hücrelerden melanin pigment üretimini uyararak rengin koyulaşmasına ve lekelenmesine yol açmaktadır.
Bazı ilaçlar, gebelik, doğum kontrol hapları gibi hormon tedavileri, uygun olmayan kozmetik ürünler melanin üretimini tetikleyebileceği için lekelerde artma veya lekeye meyil yapabilmektedir. Melanosit hücreleri daha aktif olduğundan melazmalar koyu cilt tipine sahip olanlar kişilerde daha fazla görülmektedir.”
BAZI GÜNEŞ LEKELERİ 'LENTİGO MALİGNA' ADLI DERİ KANSERİ TÜRÜYLE KARIŞABİLİR
Lentigo, çil ve melazmalarda kansere dönüşme riski beklenmediğini, bu nedenle tedavilerinin kozmetik amaçlı yapıldığını vurgulayan Uzm. Dr. Losol, ancak bazı güneş lekelerinin ‘lentigo maligna’ olarak adlandırılan deri kanseri türüyle karışabileceği için hızlı büyüyen lekelerin iyi huylu veya kötü huylu ayrımının doğru yapılabilmesi açısından dermatoloji uzmanlarınca dermatoskopi ile kontrol edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
TEDAVİLER YENİ BAŞLAYAN LEKELERDE DAHA İYİ SONUÇ VERİYOR
Kişide mevcut olan lekede renk düzensizliği, şekil asimetrisi, ani boyut ve şekil değişikliği gibi beklenmeyen değişimler oluşmaya başladığında da vakit kaybetmeden dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Losol, şu bilgileri verdi:
“Leke ne olursa olsun, bütün leke tedavilerinin olmazsa olmazı güneş koruyucularıdır. Hem tedavi sırasında hem de tedavi sonrasında, yaz kış kapalı alanda dahi olsanız bile güneşten oldukça iyi korunmanız gerekmektedir. Kötü huylu lezyon varlığında tedavisi cerrahi yolla olmaktadır.
Ancak uygun cilt lekelerinin varlığında tedavisi kişiden kişiye ve oluşan lekenin tipine, derinliğine, süresine göre değişmekle birlikte lazer, kimyasal peeling, PRP, mezoterapi, enzim tedavisi gibi çeşitli yöntemlerle yapılmaktadır. Tedaviler yeni başlayan lekelerde daha iyi sonuçlar vermekte olup yüzeysel lekeler tedavilerle kolayca yok olurken derin lekelerin tedavisinde ısrarcı olmak gerekebilmektedir.”
www.idrak34.com