Vücudumuzun zararlı partikülleri ve mikroorganizmaları burundan atma yöntemi olan hapşırma, dizimize vurulduğunda bacağımızın zıplaması ile aynı refleksten ortaya çıkıyor.
Peki bunu değiştirmek mümkün mü?
Hapşırma, burun mukozasında bir irritasyon olduğunda beyne gönderilen sinyallerle tetikleniyor.
Beyin, sinyalleri işleyerek hapşırma refleksini başlatıyor. Bu refleks; solunum kaslarını, diyaframı ve burun kaslarını koordine ederek hızlı ve güçlü bir nefes vermemizi sağlıyor. İlginç olan ise bu sürecin bir parçası olarak gözlerimizi kapatma refleksimizin de devreye girmesi.
Kontrolsüz vücut tepkisini düşününce aslında gözlerimiz açıkken hapşırmak için parmaklarımızı bile kullanmamız gerektiğini düşünebiliyoruz.
Gözlerin hapşırma sırasında kapanmasının birkaç nedeni var.
Birincisi, bu refleks evrimsel bir güvenlik mekanizması. Hapşırma sırasında burundan çıkan partiküller oldukça hızlı ve kuvvetli bir şekilde dışarı atılıyor. Gözlerimizin kapalı olması, bu partiküllerin gözlerimize zarar vermesini engelliyor. Yani göz kapaklarımız âdeta birer kalkan görevi görüyor.
Bir diğer nedeni ise hapşırma refleksi ile göz kapatma refleksinin sinirsel olarak birbirine bağlı olması. Dolayısıyla hapşırma refleksi tetiklendiğinde istemsiz olarak göz kapakları da kapanıyor.
Ancak yine de bu iki sebebin de pek bir amacı yok. Bilim insanları gözlerin kapanmasını tam olarak açıklayamıyor.
Peki gözlerimiz açık hapşıramaz mıyız?
*Bir TikTok kullanıcısının yaptığı deneme
Gözlerin yerinden fırlaması tam bir şehir efsanesi. Birkaç vaka olsa da onlarda durum, göz kaslarındaki sorunlardan kaynaklanıyor. Ancak bir dahaki sefere gözleriniz açık hapşırmayı deneyebilirsiniz. Tabii başarabilirseniz.
Bunu devamlı yapmak istiyorsanız vücudunuzu eğitmeniz gerekiyor. Çünkü verilen refleks oldukça kuvvetli ve vücut solunum yollarını temizlemek için epey güç harcıyor. Çok fazla deneme yaparsanız neden olmasın?
Kaynaklar: Science ABC, Science Daily, Medium, How Stuff WorksBilgi haznenize eklemek isteyebileceğiniz diğer içeriklerimiz: