Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen aileler, Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya geldi. Ellerinde Türk bayrakları bulunan anneler, Mukaddes Akar Caddesi üzerinde bulunan HDP binası önünde açıklama yaptı. Annelerin eylemine destek vermeye devam eden Esmer Koç, 10 yıl sonra kızı Zübeyde Koç’a kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Koç, "Kızım 14 yaşında iken terör örgütü tarafından dağa kaçırıldı. 10 yıldır evlat acısı çekiyordum. En son evladımı terör örgütünün elinde kurtardım. Allah Cumhurbaşkanımızdan, İçişleri Bakanımızdan razı olsun. Evlat nöbetindeki annelere destek vermeye devam edeceğim" dedi.
Dağa kaçırılan Zübeyde Koç'un kız kardeşi Fadile Koç ise, “Ablam 2013 yılında PKK yandaşları tarafından dağa kaçırıldı. Annemle birlikte 4 yıl Diyarbakır’da HDP binası önünde evlat nöbetti tuttuk. Umudumuzu kaybetmedik, mücadelemizde kararlı idik. Çok şükür mücadelemizi kazandık. Ablam kaçtı kurtuldu. Devletimizin sayesinde ablama kavuştum. Cumhurbaşkanımızdan, İçişleri Bakanımızdan Allah razı olsun. Çok acılar çektik. Mücadeleyi kazandık, darısı diğer annelerin başına" ifadelerini kullandı.
Yüksekova'da öğrenci iken dağa kaçırılan 12 yaşındaki halasının oğlu Şahin Çetin için annelere destek veren Berivan Çetin, “Şırnak'ta teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Özcan İlhan, Jandarma Uzman Çavuş Bayram Doğan, Jandarma Uzman Çavuş Serkan Ölmez, Jandarma Uzman Çavuş Gaffar Mayik ve Güvenlik Korucusu Cevher Özgün'e Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun 12 Mayıs 2023 tarihinde Hakkari annelerimizden olan bir aile daha evladına sağ salim kavuştu. Başta İçişleri Bakanımıza, Valimize, Emniyet Müdürümüze desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun. Bir siyasi partinin görevi teröre perde olmak mıdır? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer alan bir milletvekilinin görevi ateşe benzin dökmek midir? Siyaset teröriste siper olup güvenlik güçlerini yalanla iftira ile çarpıtmayla hedef almak mıdır? Açıkça söylüyoruz, kimin taşeronu olurlarsa olsunlar, nereye hizmet ederlerse etsinler bu kiralık katillerle sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Önümüzdeki günler bir milat olsun, bir doğuş olsun, bu yeniden doğuşla bu ülkede inşallah bu terörü gelin toprağa gömelim diyoruz. Bir varlık, yokluk mücadelesini verdiğimizin altını özellikle çizmek istiyoruz. İçimiz, ciğerimiz yanıyor, sabır taşımız çatlama noktasına geldi. Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak terör örgütüne karşı çıktıkları isyan bayrağıyla edi bese (artık yeter) diyoruz. Bir avuç cesur ana on yıllardır benim Kürt kardeşlerimin sırtına kene gibi yapışan, kanını sülük gibi emen zalimlere artık yeter diyoruz. Başlattığımız evlat nöbeti ile Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak sadece korku duvarlarını parçalamakla kalmadık, aynı zamanda siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskelerini de aşağı indirdik. Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak evlatlarımızı geri istiyoruz. Haykırışı teröre ve bölücü örgütün uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerinden birisi olmuştur ve olmaya devam edecektir. Terör örgütünün kirli, karanlık ve korkak yüzü bir avuç kadının direnişiyle tarihte ilk defa bu derece ayan beyan ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.