Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun tazminat basamak oranı, “yargı görevini yapanları etkileme” suçlaması gerekçe gösterilerek, 2011’de yükseltilmedi; 2012’de ise disiplin cezası verilerek Çankırı’ya yargıç olarak sürüldü. Süreci AİHM’e kadar taşıyan Eminağaoğlu’nun başvurusu, 2021’de sonuçlandı.
Dönemin HSYK üyelerinin verdiği disiplin cezası ve Eminağaoğlu’nun görev yerinin haksız şekilde değiştirilmesine yaptığı itirazların incelenmeden ve temyiz hakkı olmaksızın reddedilmesinin ihlal olduğuna hükmedildi. Kararda, Eminağaoğlu’nun medyaya yaptığı açıklamalar nedeniyle HSYK tarafından cezalandırıldığı, disiplin cezasının makul bir gerekçeye dayanmadığı belirtildi.
‘YARGIÇLARA GÜVENCE OLUR MU?’
Eminağaoğlu, daha sonra kararın uygulanması istemiyle HSK’ye başvurdu. HSK 2. Dairesi, 2’ye karşı 5 oyla disiplin cezasının dosyadan çıkarılmasına karar verdi. Karşı oy gerekçesi ise yazılmadı. Tazminat oranının yükseltilmesi ve bu süredeki tüm intibak ve ödemelerin yapılması başvurusu ise yanıtsız bırakıldı. Eminağaoğlu, bu nedenle yeniden inceleme isteğinde bulundu. AİHM kararının sadece yargı organlarını değil, kararın yerine getirilmesi açısından işlem yapacak olan HSK’yi de bağladığına işaret eden Eminağaoğlu, şunları kaydetti:
“Geçmişte aleyhe işlem yapan ve çoğunluğu hakkında FETÖ üyeliği nedeniyle mahkumiyet kararı verilen HSYK üyelerinin bu kararı karşısında, AİHM kararına rağmen bugün HSK’nin AİHM kararını her yönüyle yerine getirmemeleri hukuktan ne kadar uzak olduğunun yeni bir örneği olmuştur. 2008’de Zekeriya Öz’ün yazışmaları ile Adalet Bakanlığı’nın başlattığı hukuk dışı işlemlere dayalı soruşturmanın sonuçları, halen HSK tarafından sürdürülüyor. AİHM’in kararlarına uymayan HSK, AİHM kararlarına uymayan yargıçlar hakkında bir işlem yapabilir mi? Meslekten ayrılalı 8 yıl olan bir kişi olarak, hakkımdaki işlemleri halen mobbing derecesinde bu şekilde sürdüren HSK, meslekteki yargıçlara güvence olabilir mi?”