Lavrov, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Konuşmasına Bakan Fidan’a ev sahipliği için teşekkür ederek başlayan Lavrov, "Uluslararası gerilimlere rağmen Türkiye ile Rusya her alanda temas halindedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sürekli temas halinde." diye konuştu.
Lavrov, bugünkü görüşmelerde karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini ele aldıklarını anlatarak, özellikle enerji, bankacılık ve sanayi alanındaki işbirliğinin önemli bir potansiyel taşıdığını vurguladı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) stratejik bir proje olduğunu ve sahadaki çalışmaların hızla devam ettiğini vurgulayan Lavrov, “Türk ve Rus uzmanlar birlikte santraldeki ilk ünitenin devreye alınması için yoğun bir çalışma yürütüyor.” şeklinde konuştu.
Lavrov, enerji altyapısının güvenliğine ilişkin konuları da istişare ettiklerini belirterek, “Mavi Akım ve TürkAkım boru hattının güvenliğinin sağlanması da Ukrayna’nın terör saldırısı tehdidi gölgesinde bugün ele alınan konular arasında yer aldı.” ifadelerini kullandı.
"ABD ile görüşmede farklı görüşler ortaya çıktı, görüşmelere devam edeceğiz"
ABD ile Rusya arasında 18 Şubat’ta Riyad’da yapılan görüşmelere ilişkin konuşan Lavrov, “Türk dostlarımızı görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgilendirdik. Riyad’daki görüşmelerde farklı görüşler ortaya çıktı. ABD’li ortaklarımızla görüşmelerimize devam edeceğiz. Bu konuda bir uzlaşı var.” dedi.
Lavrov, Ukrayna konusunu da bugün ele aldıklarını kaydederek, "Savaşın ortaya çıkma sebepleri ortadan kaldırılmadan bitmesi mümkün değil." diye konuştu.
Bakan Fidan’la Filistin-İsrail konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Lavrov, “Filistin halkının barış ve güvenlik içinde İsrail ile bir arada bulunabileceği bağımsız devletlerini kurma hakkını sağlayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı temelinde derhal, sürdürülebilir bir ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve elbette müzakere sürecinin yeniden başlatılması için gereken adımları istişare ettik.” şeklinde konuştu.
"Rusya’nın pozisyonu değişmedi, Ukrayna’nın sık sık değişiyor"
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’da barışın sağlanması ile ilgili pozisyonunu değiştirmediğini vurgulayarak, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin sık sık pozisyon değiştirdiğini belirtti.
Avrupa ülkelerinin de sık sık fikirlerini değiştirdiğini dile getiren Lavrov, bu anlamda sadece ABD’nin görüşlerinin tutarlı olduğuna dikkati çekti.
Lavrov, ABD’nin; Ukrayna’daki çatışmalarla ilgili olarak uzlaşmaya varılıp hemen temas hattının terk edilmesini, sonra ne yapılacağının düşünülmesini istemediğini aktardı.
"İstanbul müzakerelerinde aslında anlaşmaya varılmıştı"
İstanbul’da Nisan 2022’de yapılan müzakerelerde aslında anlaşmaya varıldığını hatırlatan Lavrov, Ukrayna’nın bazı prensipler teklif ettiğini ve iyi niyet olarak da Kiev’in isteği üzerine Rus ordusunun biraz geri çekildiğini söyledi.
Lavrov, "Sonuçta Batı, dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un talimatıyla Ukrayna’ya bu anlaşmayı imzalamayı yasakladı. ‘Ukrayna savaşa devam etmeli, Rusya’yı zayıflatmaya devam etmelidir’ dediler." ifadelerini kullandı.
Hem Ukrayna hem Avrupa ile ve bu konuya iyi niyetle yaklaşan herkesle müzakerelere hazır olduklarının altını çizen Lavrov, “Çatışmalar, biz kesin sonuca ulaştığımız zaman, Rusya tarafını tatmin edecek bir sonuç olursa duracaktır. Tabii ki sahadaki gerçeklikler göz önünde bulundurulacak.” dedi.
“Ukrayna’nın NATO’ya girmemesi olmazsa olmaz şartımızdır”
Donbas bölgesinde ve Kırım’da yaşayanların kendi tercihini yaparak Rus anayasasına tabi olduklarını savunan Lavrov, bu yüzden diğer tarafların bu gerçekliğe saygı duyması gerektiğini söyledi.
Lavrov, “Ukrayna’nın NATO’ya girmemesi bizim olmazsa olmaz şartımızdır. Bu çok önemli. Riyad’da da ABD ile bu şartı konuştuk. ABD Başkanı Donald Trump da Ukrayna’yı NATO’ya sokma girişimlerinin hatalı olduğunu açıkça beyan etti. Ukrayna’nın NATO’ya alınma çabası bu yaşananların ilk sebeplerinden birisidir." diye konuştu.
Ukrayna’daki savaşın sebeplerinden bir diğerinin de bu ülkede Rusların ve Rusça konuşanların hepsinin bir “soykırıma tabi tutulması” olduğunu savunan Lavrov, oradaki insanların bir seçim yaparak Rusya Federasyonu’na dahil olduğunu öne sürdü.
Lavrov, güvenlik garantileriyle ilgili olarak İstanbul’daki müzakerelerde hem Türkiye’nin, hem Almanya’nın hem BMGK üyelerinin garantör olacağı, NATO’ya üye olmama şartları dahilinde de her şeyin detaylı olarak anlaşma metnine yazıldığını anlatarak, "Bu garantileri aslında Ukrayna tarafı bizzat kendisi de formüle etmişti. Yani bir bloka girmeyeceği, bir askeri birliğe katılmayacağı şeklinde. Ama Batı bunu imzalamayı yasakladı." şeklinde konuştu.
- "İstanbul müzakerelerinin temel alınmasının gerekliliğini defalarca dile getirdik"
Rusya ile ABD heyetleri arasındaki istişarelerde İstanbul müzakerelerinin yeniden temel alınabileceğine yönelik haberlerle ilgili bir soruyu cevaplayan Lavrov, bu hususta ABD tarafından bir açıklama duymadığını, ancak bu hususu zaten Rusya Devlet Başkanı Putin’in defalarca dile getirdiğini belirtti.
Lavrov, bu anlaşmayı imzalamaya az bir süre kala eski İngiltere Başbakanı Johnson’un yasakladığını yineleyerek, Ukrayna delegasyonunun başkanının da bunu doğruladığını hatırlattı.
“ABD ile Rusya ilişkileri hususunda istişareler yapılıyor”
ABD heyeti ile Riyad’da yapılan görüşmelere ilişkin bir soruyu da cevaplayan Lavrov, Washington ile tüm konuları kapsayacak şekilde diyalog kanallarının kurulması konusunda anlaştıklarını vurguladı.
Lavrov, ABD ile Rusya ilişkilerine yönelik büyükelçiliklerin faaliyetlerini canlandırmak için geçen hafta kapsamlı istişareler yapıldığı bilgisini paylaşarak, “Bu hafta kapsamlı istişareler yapılacak. Son yıllarda ABD'deki Demokrat yönetimlerin ortaya çıkardığı suni engellerin ortadan kalkmasını umuyorum.” ifadelerini kullandı.
-“ABD üslerinin Suriye’deki varlığı ülkede olumsuz rol oynadı”
Suriye’deki ABD askeri üsleri ile ilgili bir soruya karşılık Lavrov, bu meselenin kendisine değil Suriye’ye sorulması gerektiğini dile getirdi.
Lavrov, eski yönetim döneminde Suriye’deki ABD üslerinin ülkede olumsuz rol oynadığının altını çizerek, bu üslerin herhangi bir davet olmadan orada bulunduğuna da dikkati çekti. Bakan Lavrov, şöyle devam etti:
"Bu üslerin burada bulanmasının amacı, gıda bakımından en verimli, hidrokarbon bakımından en zengin topraklarda oturmak ve kaçak satışlardan elde edilen geliri kullanmaktı. Amerikalılar, Suriye halkının bu zenginliklerini çok aktif bir şekilde, öncelikle Kürt ayrılıkçılığını körüklemek amacıyla, kuzeydoğu Suriye'de oluşturulan sözde yarı devlet yapıları finanse etmek için kullanıyorlardı."
Lavrov, Suriye’nin geleceği ile ilgili farklı siyasi, etnik ve dini grupların milli mecliste yer alması gerektiğine değinerek, bu yöndeki gelişmelerin Moskova ile Şam arasındaki ilişkilerde olumlu rol oynayacağını sözlerine ekledi.