Öncelikli amacımız, HAARP'ın bir komplo teorisi olduğunu anlatmak değil. Farklı ülkelerin de HAARP benzeri yerlere sahip olduğunu, hatta buraların içini bile göstereceğiz ancak ondan önce konuşmamız gereken bazı şeyler var.
Depremle ilgili birbirinden absürt komploları konuşurken çok önemli bir konuyu es geçiyoruz: HAARP, iddia edildiği gibi deprem yaratabilen/tetikleyebilen bir teknoloji olsaydı nasıl tepki verilirdi?
Detaylarına daha sonra değineceğiz ancak öncelikle olayı kesinleştirelim: HAARP iddiaları konusunda uzmanlar ne diyor?
Konuyu danıştığımız deprem uzmanı Baturhan Öğüt, "640 trilyon ton küp yer kütlesini yerinden HAARP ile rönesans yapıp oynatmak mümkün değil" diyor.
İTÜ'de çalışan Jeolog Dr. Ömer Kamacı'ya da sorumuzu yönelttik, şaşırtıcı olmayan bir şekilde "Mümkün değil!" yanıtını aldık.
Ki daha önce Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan "Hayatımda duyduğum en saçma şey bu. Böyle bir şey olamaz. Bilimsel hiçbir açıklaması yok." demişti.
Prof. Dr. Celal Şengör ise "Bundan güzel bir saçmalık duymadım. O enerjiyi nasıl üreteceksin? Hem de gemiyle. Güldürmesinler. Yüz binlerce atom bombası lazım." demişti.
Açıkçası Celal Hoca'ya sorulan "Fay hatlarını söküp taşırsak depremin önüne geçmiş olur muyuz?" sorusu bile daha mantıklı.
Başlıktaki sorumuza odaklanalım: HAARP'ın deprem yaratabildiği iddiasının gerçek olduğu ortaya çıkarsa neler olurdu?
Hemen o gün bütün binalar sağlamlaştırıldı. Ne de olsa deprem yaratabilen bir faktör var, gelecekte tek seferde 50 bin insanı öldürebilir!
Madem öyle, gerçekleşeceği kesin olan depremlere karşı neden aynı önlemleri alma tepkisi göstermedik? Düşünsenize, ABD'nin pek çok kez bu fütüristik makineyle Şili'de, Endonezya'da, Japonya'da depremler ürettiği kanıtlanmış ancak biz ısrarla bu makineye karşı önlem almayıp binaları güçlendirmemişiz!
Böyle bir teknoloji gerçekten olsaydı, istisnasız bir şekilde dünyadaki bütün ülkeler depreme karşı dayanıklı şehirler inşa ederdi hiç şüphesiz. Fakat konu doğa olunca bu savunma psikolojisi ne yazık ki çalışmıyor.
Bir daha imar affı getirilmezdi mesela.
Change.org'da imzalaBunu şöyle örneklendirelim: İşlek bir otobanın ortasında ölü olarak bulunan yayanın ölümüne Amerika'dan gelen gizemli sinyallerin neden olduğunu iddia etmek yerine, arabaların hızla geçtiği o yola bir yaya geçidinin neden inşa edilmediğini sorgulamak gerekiyor. Aksi takdirde o yolda daha çok yaya ölecektir.
İmar affının "Sevgili vatandaşlarım, siz merdiven çıkmaktan yorulmayın diye size yaya geçidi yapmayacağız; kıymetimizi bilin!" demekten farkı yok açıkçası.
Sele karşı önlem almak için sel yaratan gizli bir silahın varlığını öğrenince mi dere yatağına bina yapmaktan vazgeçeceğiz?
Bu durum her felaket için geçerli; maden kazaları, tren faciaları, orman yangınları, seller, kuraklık, depremler ve dahası... Belki bir ülkeyle değil ama doğayla bir savaş halindeyiz. Üzücü olansa kendimizi savunabileceğimizi bilmemize rağmen buna karşı bir adım atmıyor olmamız.