Dönmez, Bakü'de düzenlenen ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in başkanlık ettiği "Güney Gaz Koridoru 9. Danışma Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, dünyanın karşı karşıya bulunduğu enerji ve iklim krizlerinin daha fazla işbirliği yapılması gerektirdiğini, yeşil enerjiye geçişin büyük önem taşıdığını belirtti.
Bugün Güney Gaz Koridoru'nun yeni enerji pazarlarına ve kaynaklarına doğru genişletilmesi, kapasitesinin artırılması ve yeşil enerji koridoruna dönüştürülmesinin müzakere edildiğini dile getiren Dönmez, bu müzakerelerin uluslararası işbirliği için iyi bir örnek teşkil edeceğini, hidrojen gibi yeşil enerjinin taşınması olasılıklarının kendilerine daha fazla işbirliği için yeni fırsatlar sağlayacağını ifade etti.
Dönmez, kaynakları ve güzergahları çeşitlendirerek uzun vadeli enerji arz güvenliğini sağladıklarında yeşil ekonomiye yönelik politikalarının daha iddialı ve gerçekçi olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Güney Gaz Koridoru'nun uzun vadeli enerji arz güvenliğinin sağlanmasındaki kritik rolü konusunda değerli katılımcılar arasında ortak bir anlayış olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar karşılaştığımız son küresel gelişmeler de bölgesel enerji güvenliği için bölgesel iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu bağlamda Türkiye ve Azerbaycan'ın siyasi desteği olmasaydı Güney Gaz Koridoru konseptinin gerçekleşemeyeceğini bu yıl bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum. Türkiye, bu açıdan AB'nin arz güvenliğinin artırılması için en uygun güzergah ve en güvenilir liman konumundadır. Türkiye, altyapı yatırımları ve uluslararası projelerdeki başarısıyla güvenilirliğini kanıtlamıştır."
Güney Gaz Koridoru'nun hayata geçirilmesi ve ticari gazın Avrupa'ya akışının sağlanmasının önemli bir adım olduğunun altını çizen Dönmez, "Gaz hacmini artırmak için ek rezervlere ve ek kaynak ülkelere ihtiyacımız vardır. Bu bağlamda bölgemizin refahı için Azerbaycan ve Türkmenistan ile işbirliğimizi geliştirmeye hazırız. Başarılı şekilde uygulanan uluslararası bir proje olarak bu koridoru hidrojen gibi yeşil enerjinin taşınabileceği yeşil bir koridora dönüştürebilmek adına bir adım daha ileri gitme fırsatına sahibiz. Türkiye, bu bağlamda her türlü ortaklığa ve işbirliğine hazırdır." diye konuştu.
"ÜÇÜNCÜ FSRU ÇOK YAKINDA HİZMETE GİRECEKTİR"
Dönmez, Türkiye olarak son yıllarda geliştirdikleri altyapı projeleriyle doğal gazda arz güvenliğinin artırılmasına yönelik önemli atılımlarda bulunduklarını belirterek, "İki FSRU'yu (Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi) kullanıma hazır hale getirdik ve mevcut LNG terminallerimizin kapasitesini iki katına çıkardık. Üçüncü FSRU ise çok yakında hizmete girecektir. Bu dönemde gaz iletim kapasitemizi önemli ölçüde artırdık ve kısa vadede 11 milyar metreküpe ulaşması planlanan gaz depolama kapasitemizi 5,6 milyar metreküpe çıkardık." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin arz güvenliğini güçlendirme yolunda atılan önemli adımlardan birinin de yerli kaynakların maksimum düzeyde kullanılması olduğuna işaret eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede bünyemize kattığımız 4 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisi ile karada ve denizde arama faaliyetlerimizi yoğun şekilde sürdürmekteyiz. Karadeniz'deki çalışmalarımız toplamda 710 milyar metreküp doğal gaz keşfiyle sonuçlanmıştır. Ülkemizin ve bölgemizin arz güvenliğine katkı sağlayacak ilk gaz akışını birkaç ay içinde şebekemize vermeyi planlıyoruz. Tüm bu gelişmeler, Türkiye'nin uluslararası bir gaz ticaret merkezi olabilmesi için gerekli ve yeterli fiziksel altyapıya, düzenleyici çerçeveye ve piyasa olgunluğuna sahip olduğunu göstermektedir. Bu kapsamda çalışmalara şimdiden başladık. Bu Koridorun ortaklarının bu ticaret merkezinin önemli ortakları ve oyuncuları olacağına da inanıyoruz."
"TÜRKİYE, ELEKTRİK İLETİMİ İÇİN DE EN UYGUN ROTADIR"
Bakan Dönmez, "Türkiye, sadece doğal gaz taşımacılığı için değil elektrik iletimi için de en uygun rotadır. Azerbaycan, Gürcistan, Bulgaristan ve Yunanistan ile elektrik bağlantılarına sahip olan Türkiye, yeşil enerjinin taşınması için yeni ortaklıklara ve projelere hazırdır." dedi.
Türkiye'nin Yeni Ulusal Enerji Planı ve Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası'ndan da bahseden Dönmez, şunları kaydetti:
"Planımıza göre, toplam kurulu güçte yenilenebilir kaynakların payını yüzde 55'ten yüzde 65'e çıkarmayı hedefliyoruz. Hidrojen konusunda hedefimiz, gaz şebekemize yüzde 3,5 oranında hidrojen katmak ve elektroliz kapasitemizi 2035 yılına kadar 5 gigawatta çıkarmaktır. Ayrıca baz yük ihtiyacımızı artan yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılayabilmek için nükleer enerjiyi enerji karışımımıza dahil ederek 2035'e kadar 7,2 gigawatt nükleer kurulu güce sahip olmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin Doğu ile Batı arasındaki eşsiz konumuyla bölgedeki enerji projelerinde kilit rol oynamaya devam ettiğini ve Güney Gaz Koridoru'na tam desteğini vermeyi sürdüreceğini belirtmek isterim. İş birliği ve dayanışma, enerji arz güvenliğimizi güçlendirmek ve uluslarımızın zenginliği ve refahını artırmak için kullanabileceğimiz benzersiz araçlardır. Ayrıca bu tarz zorlu süreçleri ülkelerin tek başlarına atlatması kolay olmaz, işbirliği yapmalıyız."