Hele yaz mevsimiyse ve Nice’in Promenade des Anglais Caddesi’ne yakın bir yerlerde konaklıyorsanız, yapacağınız en iyi iş, şortunuzu giyip, havlunuzu alıp kendinizi sahile atmaktır.
Paranız çoksa sorun yok, Côte D’Azur Sahili’nde sizi konaklamaya hazır onlarca kulüp var. Üstelik Bodrum’daki, Alaçatı’daki gibi “çakma” beach’lerden değil. Elinde yeni açılmış şişeden bir kadeh şampanya ile sizi bekleyen garsonlardan, tadımlık kokteyllere, ekranlı şezlonglardan, saat başı değişen havlulara kadar her türlü lüks var..
Paranız kısıtlı ve 1 Avro’ya bizler gibi18.5 TL ödediyseniz o zaman hafif çakıl taşlı sahili tavsiye ederim. Eğer güneşe de alerjiniz yoksa, Nice Belediyesi tarafından ücretsiz sunulan hizmetler ve serin Akdeniz suyu keyfinizi yerine getirecektir. Sahil bedava, deniz bedava, çıktığınızda duş bedava, ıslak şortunuzu değiştirmek isterseniz kabin de var. Ne diyelim sosyal belediyecilik bu olsa gerek!
SAKIN YÜRÜMEYİN!
Yok, eğer deniz keyfi yapmayayım, “Monako’ya gitmek de içimden gelmiyor, değişik bir yer göreyim” derseniz o zaman uğrayacağınız yegâne yer Eze. Aslında kuş uçuşu Nice-Monte Carlo’nun hemen 500-600 metre üstünde. Yürümek isteyenlere tavsiye; sakınha! Zaten yol sorduğumuz bir Niceli, iyi ki “Yürüyerek gideni görmedim” dedi. Çünkü formda bir keçi zor çıkar o tepeye! Yarımşar saat aralıkla Nice’ten kalkan otobüs ya da kuzey yönüne giden tren en iyi seçimler. 15 dakikalık yolculuk sonunda ise emin olun sizi bir cennet bekliyor.
Belki de cennet tanımı da yetersiz kalır, Eze’den Côte D’Azur’ü izlerken. Düşünsenize önünüzde Akdeniz, arkanızda Fransız Alpleri’ne uzanan sıra dağlar ve Fransız mimarisinin ürünü taş evler, dar sokaklar, sanat atölyeleri, şapka ve şalların daha da renklendirdiği hediyelik eşya dükkânları.
“Sokakları kültür ve sanat kokuyor” demek geliyor içimizden ama köyün hemen girişindeki parfüm atölyelerine ve ünlü Fransız parfüm üreticileri Galimard ile Fragonard’a haksızlık da etmemek gerek. Çünkü düşünür Friedrich Nietzsche’nin bir dönem Eze’de yaşadığını, yine Fransız edebiyatına yön veren önemli isimlerin güneye indiklerinde mutlaka Eze’e çıktıklarını, bölgenin mis gibi kokan parfüm kültürü ile ilgili tarihe not düştüklerini biliyoruz.
AKDENİZ’E KUŞ BAKIŞI
Eze’e gelmişken yerleşim alanının hemen üst tarafındaki Le Jardin Exotique d’Eze’e uğramadanda olmaz. Çünkü Akdeniz’e kuş bakışı bakan bu botanik bahçe, “Bir kez bakılıp geçilecek türde” bir güzellik değil. Mutlaka biraz vakit ayırırsınız. Yine Eze’den ayrılırken, yasemin veya vanilya kokusunun en az 50 farklı çeşidiyle tanışmak isterseniz satışa sunulan parfüm, sabun, kremlerden mutlaka alın.
[email protected]
www.idrak34.com