Sporcular için bir zamanlar kaliteli fotoğraflar çekmek büyük bir hayaldi. Neyse ki Nick Woodman, disiplinli ve uzun bir çalışmadan sonra bu hayali gerçeğe dönüştürdü.
Peki GoPro’nun yaratıcısı, nasıl bir öyküye sahipti?
GoPro’nun hikâyesi, iddialı bir vizyon ve basit bir bilek kayışıyla başlar.
Kurucu Nick Woodman, sörf yapan yakınlarının kaliteli aksiyon fotoğraflarını çekmek isteyen bir sörfçüydü. Geleneksel kameralar, onun arzuladığı yakın ve kişisel deneyimi yakalama noktasında oldukça başarısızdı.
Woodman’ın ilk yeniliği, bileğe bağlanan ve sörfçülerin fotoğrafçıya ihtiyaç duymadan maceralarını yakalamasına olanak tanıyan 35 milimetrelik bir film kamerasıydı.
2004 yılında piyasaya sürülen ilk GoPro; yeniliğin, gerekliliğin ve klasiğin bir ürünüydü. Ayrıca satışa çıktığı ilk yılda 350.000 dolar kazandırdı.
GoPro tarihindeki bir sonraki yenilik, dijital teknolojiye geçişle başladı. Dijital çağın hızla ilerlediğini fark eden Woodman, Digital HERO serisini tanıttı.
Bu adım markayı, fotoğrafçılık yeteneklerinde yeni bir çağa taşıdı.
Kullanıcılar bu seride fotoğrafın yanı sıra video da çekebiliyordu ve ürünün tasarımı, onu açık hava meraklıları arasında anında popüler bir hâle getirdi.
Serinin her yeniliğinde, görüntü kalitesi ve depolama kapasitesinin geliştirilmesi gibi yeni özellikler ve iyileştirmeler sunuldu.
Yıllar geçtikçe GoPro’nun yeniliğe olan bağlılığı değişmeden kaldı. Her yeni modelde, aksiyon fotoğrafçılığının sınırları daha çok zorlandı. 2012’de piyasaya sürülen HERO 2, tam yüksek çözünürlüklü (HD) videoyu destekleyen ilk GoPro kamerası oldu. Oluşturıcısına ise 521 milyon dolar kazandırdı.
2014 yılında tanıtılan HERO 4’te de yeniliklerin ardı arkası kesilmedi.
Bu modelde 4K video kaydı, daha hızlı kare hızları ve gelişmiş görüntü kalitesi tanıtıldı. Ayrıca GoPro, kullanıcıların kayıt sırasında önemli anları işaretlemesine olanak sağlayan yerleşik dokunmatik ekran ve HiLight Tag gibi yeni işlevlere de sahipti.
Özetle GoPro’nun her modeli, piyasada heyecanla karşılandı. Bu ürün, profesyonel ve amatör fotoğrafçılık arasındaki boşluğu doldurarak kendine başarılı bir yer edindi.
Öte yandan aksiyon kamerası artık adrenalin bağımlıları için bir alet değil, deyimlerini benzersiz, birinci şahıs bakış açısıyla yüksek kalitede belgelemek isteyen herkes için bir araçtı. Ayrıca Nick Woodman’ın kişisel serveti de şimdilerde 1.3 milyar dolardır.
Kaynaklar: About Photograpy, Sport Cityİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: