Siirt'te kepçe operatörü Bülent Dayan, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ile Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yıkılan binalardaki arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına katılmak üzere gönüllü olarak Adıyaman'a gitti. Çalışmalar sırasında Dayan, 2 enkazda bulduğu 800 bin TL'lik ziynet eşyası ile 52 bin TL'yi polis ekiplerine teslim etti.
"SANDIĞIN İÇİNDE KİMLİK BİLGİLERİ DE VARDI"
Dayan, ilk olarak bir sandık içerisinde ziynet eşyası bulduğunu ve tutanakla emniyet güçlerine teslim ettiğini belirterek, "Arama-kurtarma çalışması kapsamında, binaya girerken bir sandık gördüm. Sandığın içinde kimlik bilgileri de vardı. İçerisinde ziynet eşyasını buldum. Orada yağmalama gibi durumlarla karşılaştığımız için, bunları sağlam bir şekilde emniyete teslim etmek istedim. Tahmini olarak toplam 800 bin TL'ye yakın bir ziynet eşyası vardı. Bunu götürüp emniyet güçlerimize tutanakla teslim ettim" diye konuştu.
BAŞKA BİR BİNADA İÇİ PARA DOLU BİR POŞET DAHA BULDU
Depremin 6'ncı gününde de moloz kaldırma çalışmaları sırasında bir poşet içerisinde 52 bin TL bularak emniyet güçlerine teslim ettiğini ifade eden Dayan, şunları söyledi: "Valiliğin karşısında da çökme ihtimali olduğu ve tehlike arz ettiği için iş makineleri tarafından yıkılan binanın moloz kaldırma çalışması sürdürürken, bir poşet gözüme denk geldi. Poşetin yanında isim, numara ve adres yazılıydı. Bir kargo olduğunun farkına vardım. Kağıdın üzerinde Adıyaman yazıyordu. O numarayı aradım, kendisi eli ve ayağı kırık bir şekilde yaralı olduğunu ve İzmir'de olduğunu söyledi. Ben hiçbir şey söylemeden, telefondaki kişi 'Benim evimde poşetin içerisinde 52 bin TL civarında para var' dedi. Tabii ben o esnada paraları bulmuştum ama ona söylememiştim. Bir tane de telefonu bulunuyordu. Bunların hepsini buldum. Tutanak halinde bu parayı da emniyete teslim ettim. Kendisinden telefon şifresini istedim. Şifreyi verdi ve şifre uydu. Çok şükür paranın ve telefonun ona ait olduğunu tespit ettik. Telefonu da kargo aracılığıyla İzmir'e gönderdim. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın."