"Artık, hesap sorma vaktidir." ifadesini kullanan Fatih Süleyman Denizolgun'un paylaşımı şu şekilde:
Ali Erhan Kurişii; kurslarımız için arsa yardımında, büyük maddi yardımda bulunanlara dahi zulüm etti, başkaca mallarını vermek istemedikleri halde gasp ettiği, nice tek başına yaşayan ve bu durumdan ötürü ağlayan hanımlarımız var. Hepsi ahlar ediyor. Tüm haklarını, Ali Erhan Kurişiiye haram ediyor.
Bitti mi?
Asla, tabanımızın, ihvanımızın; kurslarımız ve talebelerimiz için verdikleri; zekatlara da, sadakalara da, yani beytülmale da ihanet ederek, çok büyük miktarları zimmetine geçirdi. Beytülmale el uzatmanın; telafisi ve helalliği asla olmaz.
Kemal Bey Ağabeyin; beytülmalin kuruşunu dahi gasp edenlerin; dünya ve ahiret asla iflah bulamayacaklarını, sadece bu sebeple bile kesinkes cehennemlik olduklarını ifade ettiği sayısız sohbeti var. Bulabilirsiniz.
Bitti mi?
Ali Erhan Kurişii; gasp ettiği tüm dünya üzerindeki şirketler üzerinden vergi kaçırarak, uyuşturucu işi yaparak, kara para aklayarak, tehdit ve şantaj yaparak, naylon fatura düzenleyerek, muvazaalı işlemler yaparak, sayısız şekilde nitelikli dolandırıcılık, sahtekarlık yaparak, mafyavari suçlara bulaşarak; ülkemize, milletimize, tüm dünyaya ve tüm insanlığa da ihanet etti. Gördüğü ve bildiği; herkesin hakkına çökmeye çalıştı.
Bitti mi?
Hiç öyle bir ihtimal var mı?
Dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük terör ve suç örgütü olan Kurişiilik; işledikleri günahlar, suçlar, aldıkları veballer yanlarına kâr kalsın diye, haklarında davalar açıldığı vakit, suç duyuruları yapıldığı vakit; Kurişiilik yargı çetesini devreye sokarak yargıya müdahalelerde bulundular. Nice hakimlere, savcılara, yazı işleri personellerine, yargı mensuplarına, bilirkişilere, memurlara ve üst yargıyı etkilemek için tüm kişilere çok büyük miktarlarda rüşvetler dağıttılar.
İkna edemediği zaman, hakimleri bile tehdit etmişlikleri var. Sadece yargı mı? Asla; işleri nereye düşerse, başları nerede sıkışırsa; tüm kurumlarımız içindeki, tüm bürokrasi içindeki, nice kişileri devşirdiler. Siyasi yardım ve destek bulmak için de kanallar buldular. Mali müşavirler, maliyeciler ağları, emniyetteki ağları ve yargı içindeki ağları çok güçlüdür. Bilvesile; devşirdikleri her kişinin Süleymanlı olması gerekmiyor. Devşirmek istedikleri kişi üzerinde, çok yoğun ve sistematik çalışma yaparlar. Bilhassa; kripto para trafikleri radara alındığı vakit, her şey ortaya çıkacak.
Önce; ikna etmek istedikleri kişilerin zaaflarını araştırırlar, araya hatırlı olarak kimi devreye sokalım diye araştırma yaparlar.
Önce; kapıları hangi yönden kıralım diye epey uğraşırlar. Parayla, önemli bir ihtiyacını gidermek yoluyla bir tuzak kurarlar. Maddi-manevi tüm yollları tüketirler. Hiçbiri işe yaramazsa; en son çare tehdit ve şantaj yoluna başvururlar.
Önce, kapıları kırmak için, yargı çetesinden S.T'in, dünya görüşü farklı olan bir hakimin evine, hatırlı bir kişinin aracılık yapmasıyla, S.T'in o eve şarapla gittiği bile vâkidir.
Artık, hesap sorma vaktidir.
Başta Cumhurbaşkanlığımızın; İstihbarat ve Emniyet Teşkilatlarımızın, Tüm Bakanlıklarımızın, Tüm Başsavcılarımızın, Tüm Komisyon Başkanlarımızın, Hakimler ve Savcılar Kurulumuzun, Tüm Türkiye ve Dünya Kamuoyunun, Tüm Milletimizin ve Tüm İnsanlığın; Saygı ve Selamlarımla Bilgilerine, ihbar ederek arz ederim.