İyi Parti lideri Meral Akşener, önceki gün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı aday gösteremediği için özür dilerken, muhalefete de göndermede bulunmuştu. Akşener, seçimlerin CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kaybedildiğini dile getirmişti.
Açıklamalarının ardından ise Akşener'e tepkilerin ardı arkası kesilmedi.
Bunlardan biri de seçim sonuçları sonrası muhalefete sert eleştiriler getiren Fatih Portakal oldu.
"Bu başarısızlıkta sizin de payınız var"
Sosyal medya hesabından Meral Akşener'e tepki gösteren Portakal, Cumhurbaşkanlığı için özür dileyen İyi Parti liderine genel seçimlerde partisinin nasıl yüzde 10 bile alamadığını sordu.
Sözlerine devam eden Portakal, Akşener'in sorumluluk almayarak kurnazca davrandığını belirtti.
İyi Parti liderinin zeytinyağı gibi üste çıktığını da ifade eden Portakal, "Başarısızlıkta hiç sorumluluk almıyor. Kurnazca bir hareketle, insanların yüzüne hiç de utanıp sıkılmadan, yüzü kızarmadan bakarak başkasının üzerinden özür diliyor. Arkadaş başarısızlıkta sizin de payınız var. Zeytinyağ gibi üste çıkmak bu olsa gerek" dedi.
'Seçmen iyi bir ders verecek'
Portakal ayrıca vatandaşların muhalif seçmene iyi bir ders vereceğini de söyledi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Portakal son olarak Akşener'e 'Yazıklar olsun' dedi.
"Meclis seçiminde nasıl yüzde 10’un altında kaldınız?"
Fatih Portakal'ın ifadeleri şu şekilde:"Meral Akşener’in 26 Ağustos konuşmasında söyleyeceklerini tahmin etsem de, meraktan bir dinleyim dedim. Şaşırtmadı! Başarısızlıkta hiç sorumluluk almıyor. Kurnazca bir hareketle, insanların yüzüne hiç de utanıp sıkılmadan, yüzü kızarmadan bakarak başkasının üzerinden özür diliyor. Arkadaş başarısızlıkta sizin de payınız var. Zeytinyağı gibi üste çıkmak bu olsa gerek. İyi de CB’da adayı vazgeçiremedin, Meclis seçiminde nasıl yüzde 10’un altında kaldınız? Bu büyük başarısızlık için ne diyorsunuz? Bu sorunun cevabı zaten yok. Kanımca 31 Mart’ta seçmen size ve değişmeyen muhalefete iyi bir ders verecek. Acı olansa hak etmediğiniz o koltuklarda oturmaya devam edecek olmanız. Ona da zaten kulpu şimdiden takmışsınız: 'yerel seçim genel seçim değildir.' İnsanların umudunu tükettiniz, bizi kobay gibi görmeyi alışkanlık haline getiren, üzerimizde her türlü ekonomik ve sosyal deneyi yapan bu yöneticilere mecbur bıraktınız. Yazıklar olsun!"