Erbakan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, mevcut asgari ücretin temel ihtiyaçları bile karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.
Asgari ücrete, enflasyonist bir dönemde yılda bir kez zam yapılmasının doğru olmadığını kaydeden Erbakan, sürekli güncellenen enflasyon tahminleri varken asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesinin, bu tutarla geçinmeye çalışan kesimin aleyhine etki oluşturacağını belirtti.
Erbakan, "2023 yılında iki kez zam yapıldığı halde asgari ücret bugün gıda ihtiyacını dahi karşılayamayacak noktaya gelmiştir. Siz yüzde 36'lık bir tahminle ve bir sefere mahsus zam yapmanız halinde 2024 yılında milyonlarca asgari ücretliyi açlığa mahkum etmiş olursunuz. Yeniden Refah Partisi olarak pek çok sendikaların da ifade ettiği gibi iki asgari ücretin en azından yoksulluk sınırında olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bugünkü yoksulluk sınırını hesap edersek, asgari ücretin 23 bin lira seviyesine getirilmesi lazım ki en azından bir ailede iki asgari ücret alındığı zaman o aile yoksulluk sınırının altında kalmadan hayatını devam ettirebilsin. En düşük emekli aylığı ise en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir." diye konuştu.
2024 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandığını hatırlatan Erbakan, hükümetin kamuyu borçla finanse etmeyi sürdürdüğünü savundu. Erbakan, "Bu gidişatın fren tutmayacağı ortadadır. Her gelen yıl geçen yılı aratıyor. Daha geç olmadan bu gidişe son verelim, denk bütçe yapma dönemini başlatalım. Aksi takdirde ülke ekonomisinin düze çıkması mümkün değil." ifadelerini kullandı.
"Muhalefetin de iktidara söyleyeceği bir şey yoktur"
Erbakan, bütçede faiz giderleri ile vergilerin arttığını kaydederek, vergilerin dar gelirli vatandaştan toplanacağını savundu.
"Bu bütçe, dar gelirliye cefa, faiz lobisine sefa bütçesi." diyen Erbakan, bütçeden faize ayrılacak tutarla bir milyon konut yaparak vatandaşa ücretsiz dağıtmanın mümkün olduğuna işaret etti. Erbakan, devletin borçlanmasının devam etmesi halinde "faiz canavarından kurtulmanın mümkün olmayacağını, dış güçlere adeta sürekli haraç ödeneceğini" söyleyerek, "2024 yılında yapılacak bütün özelleştirmelerden elde edilecek gelir, sadece bir haftalık faize gidiyor." dedi.
Milletten toplanan vergilerin yine millet için kullanılmasını isteyen Erbakan, "Denk bütçe şeklinde hazırlanmamış, 'önce millet' anlayışıyla düzenlenmemiş, 2,65 trilyon lira yeni borçlanma ve 1,25 trilyon lira da faiz ödemesi öneren 2024 yılı bütçesini kabul etmiyoruz." diye konuştu.
CHP'nin, bütçeyi eleştirdiğini ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) bütçesinde de durumun çok farklı olmadığını söyleyen Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İBB'nin toplam borcu 2,8 milyar avro. Yaklaşık 100 milyar lira. Sayın İmamoğlu döneminde 1,8 milyar avrodan devralınmış, 4,5 senede bir milyar avro ilave borç yapılmış. 2023 yılında İBB 10,3 milyar lirası döviz cinsinden olmak üzere toplam 13 milyar lira borçlanma yapmış. Faiz giderleri, 2023 yılının ilk 6 ayında 2022 yılının ilk 6 ayına göre yüzde 113 artmış. İBB, 11 Mayıs 2023'te, 64 milyon dolar 6 yıl vadeli yeniden borç almış, Ekim 2023'te Belediye Meclisi oy birliğiyle metro yapımı için 688 milyon avro borçlanma yetkisini Sayın İmamoğlu'na vermiş. Burada borç ve faiz ekonomisi aynı şekilde devam ediyor. Hükümetin bütçesini eleştirirken, İstanbul'da CHP zihniyetiyle yönettiğiniz belediyenizdeki uygulamanızın da bundan farkı yok. Bu faizleri İstanbul'da ulaşıma, suya, millete verilen hizmetlere zam yaparak milletten çıkarıyorsunuz. Bu noktalarda muhalefetin de iktidara söyleyeceği bir şey yoktur."
Erbakan, bütçe konusunda iktidara her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da söyledi.