Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizini yüzde 45'e düşürdü. Bu karar ile politika faizi üst üste iki ay düşürülmüş oldu. Piyasalarda ise gözler yılın ilk not değerlendirmesine çevrildi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesi bekleniyor.
Mart ayında faiz indiriminde sürpriz hamle bekleniyor!
Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Eda Karadağ, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2025 yılının ilk faiz kararını ve Moody's beklentilerini değerlendirdi.
FAİZ İNDİRİMİ DEVAM EDECEK Mİ?
Kararın piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleştiğini vurgulayan Eda Karadağ, kararın piyasalar üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu ifade etti.
Karadağ, Ocak ayı enflasyonu ve Merkez Bankası’nın mesajlarına dikkat çekerek, faiz indirimi döngüsünün yılın ilk yarısında devam edebileceğini, ancak yılın ikinci yarısında enflasyonun düşüş hızının yavaşlamasıyla birlikte Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini sürdürmesinin zorlaşabileceğini belirtti. 250 baz puanlık faiz indirimlerinin devam etmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Eda Karadağ, ancak ilerleyen dönemlerde enflasyon verilerinin bu beklentileri değiştirebileceğine dikkat çekti.
Mevduat faizlerinde sert düşüş
PİYASA NASIL TEPKİ VERDİ?
Piyasaların, faiz indirimi beklentilerini önceden fiyatlamaya başladığını ve daha fazla hikaye arayışında olduğunu söyleyen Karadağ, piyasanın bu durumdan eskisi kadar güçlü bir hareket almadığını belirtti. Piyasa için yeni bir hikaye yaratmanın önemine değinen Karadağ, özellikle Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları’nın not değerlendirmelerinin piyasada yeni bir ivme yaratamayabileceğini söyledi.
Borsa İstanbul’un son dönemdeki yatay seyrine de değinen Karadağ, piyasada yukarı yönlü hareketin başlayabilmesi için Borsa İstanbul'un 10.250 seviyesinin üzerine çıkması gerektiğini belirtti. Ancak, 9.500 seviyesinin altındaki fiyatlamaların satış baskısını artırabileceğini vurguladı.
Yabancılar faiz indirimlerinin sürmesini bekliyor
TRUMP FAKTÖRÜ
Karadağ, Türkiye'nin kendi ekonomik hikayesinin artık yurt dışı faktörlerinden bağımsız olarak gelişemeyeceğini belirterek, piyasaların gelecekteki hareketleri için yurt dışı gelişmelerin büyük önem taşıyacağını ifade etti. Özellikle Trump’ın ikinci döneminin, piyasalar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı konusunda belirsizlik olduğunu dile getirdi.