Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Malatya temasları sırasında, aralarında Nihat Özdemir, Ahmet Çalık, Ali Kibar, Erman Ilıcak, Faruk Eczacıbaşı, Emine Sabancı Kamışlı, Mehmet Ali Yalçındağ, Vahap Küçük, Mehmet Hanefi Öksüz gibi iş dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı bir grup iş insanı ile ‘deprem sonrası kalkınma’ odaklı bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.
BAZILARI FAHİŞ FİYATA KARŞI ÇIKTI
Toplantıda, afetzede illerden bazılarının TSO başkanları, inşaat maliyetlerinin çok arttığı, özellikle çimento ve beton fiyatlarının diğer illere göre deprem bölgesinde daha yüksek olduğu iddialarını dile getirirken, bazı patronlar fahiş fiyat eleştirilerine karşı çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise deprem bölgesinde daha sıkı şekilde fahiş fiyat denetimleri gerçekleştireceklerini, cezaların da gerekirse daha yüksek olacağını söyledi.
DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE BİR ENFLASYON SORUNU…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, önceki gün Malatya’ya gerçekleştirdiği ziyarette iş dünyası, finans, akademi ve STK'ların bir araya geldiği 35’inci Fikir Sofrası toplantısına katıldı.
İş dünyasından üst düzey katılımın olduğu toplantıda yer alan isimler arasında Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanefi Öksüz, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkan Vahap Küçük, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ile Akın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Akın da bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin son 3 yılda büyümede, ihracatta, istihdamda ve üretimde önemli bir başarı ortaya koyduğunu belirterek, reel tarafta rakamların olumlu olduğunu, bununla beraber dünya ortalamalarının oldukça üstünde bir enflasyon sorunu yaşandığını kaydetti.
“MERKEZ, ARAÇ BAĞIMSIZLIĞI İLE ADIMLAR ATIYOR”
Bu soruna ilişkin son dönemlerde gerekli politikaların önceliklendirildiğine işaret eden Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde, bir taraftan bu reel büyüme performansımızı sanayide, AR-GE’de, teknolojide sağladığımız ivmeyi belli bir düzeyde sürdürürken ve istihdamı belli bir düzeyde arttırırken bir taraftan da fiyat istikrarını sağlamak istiyoruz ve önümüzdeki dönemin ağırlıklı önceliği, bu fiyat istikrarı meselesi. Ama fiyat istikrarını sağlarken diğer dengeleri de gözeterek yapmaya çalışıyoruz. Bir anda enflasyonu düşürebilir misiniz? Teorik olarak bence mümkün. Yani bütün dengeleri alt üst edersiniz, hiçbir dengeyi gözetmezseniz çok hızlı bir şekilde birtakım büyük toplumsal maliyetlerle sonuçlar elde edebilirsiniz. Ama bunu hiçbirimiz istemeyiz. Kademeli bir şekilde, belli bir süreç içinde enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek istiyoruz. Bunun programını, planını yapmış durumdayız. Bir taraftan para politikalarında bir güncelleme yapıldı ve orada Merkez Bankamız araç bağımsızlığı çerçevesinde gerekli adımları atıyor” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 30-40 FAZLA FİYAT İDDİASI
Fikir Sohbetleri, açılış konuşmalarının ardından istişare toplantısı ile devam etti. Burada iş insanları deprem sonrası bölgede süren çalışmalara yönelik gözlem ve önerilerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a sundu. Toplantıya deprem bölgesindeki inşaat maliyetlerinin yüksekliği tartışmaları gündeme damga vurdu. Şanlıurfa, Hatay ve Adıyaman’ın önde gelen meslek örgütlerinin başkanları, konuşmalarında şehirlerindeki bazı uygulamalarda diğer şehirlere nazaran yüzde 30-40’lara varan zamlı fiyatlarla karşılaştıklarını iddia etti. Çimento ve beton fiyatlarındaki fahiş fiyatlara dikkat çeken başkanlar, bu durumun depremzede şehirlerin yeniden inşasının önünde engel oluşturduğunu dile getirdi.
"GEREKİRSE DEPREM BÖLGESİNDEKİ CEZALARI ARTIRACAĞIZ"
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Yılmaz, özellikle Hatay ve Adıyaman’da fahiş fiyat konusundaki uygulamaların varlığını tespit ettiklerini ve buralarda daha sıkı denetim yapacaklarını söylerken, “Gerekirse deprem bölgesindeki cezaları arttıracağız. Diğer tarafta ceza bir liraysa burada 10 lira yapacağız. Deprem ortamının fırsatçılık için kullanılmaması lazım. Bu durum kabul edilemez. Ortalamadan sapan bir fiyatlama olduğunu görüyoruz. Bu konuda tedbir alacağız” diye konuştu.
PATRONLARDAN MALİYET İTİRAZI
Buna karşın söz alan bazı patronlar, beton fiyatlarının hammadde ve lojistik maliyetlerden dolayı yükseldiğini söylerken, çimentoda da enerji ve akaryakıt fiyatlarının arttığı bu dönemde özel bir zammın uygulanmadığını vurguladılar.
Türkiye’deki çimentocuların deprem sonrası bölgenin ihtiyacını karşılamak için ihracatı azalttığını, o dönemde çimentonun tonu için 1350 TL fiyat belirlendiğini, ancak son dönemde artan enerji ve akaryakıt maliyetlerine paralel çimentonun tonunun fabrika çıkış fiyatının 1800 TL olduğunu söylerlerken, demirin tonunun aynı dönemde 12 bin TL’den 20 bin TL’ye çıktığını, ancak bunun konuşulmayıp, çimento ve betonun öne çıkarıldığını dile getirdiler. Deprem bölgesinin agrega sıkıntısı çektiğine dikkat çeken söz konusu iş insanları, buralarda bir an önce agrega ocakları açılmasının maliyetleri aşağı çekebileceğini vurguladılar.