Güvenlik görevlisi Muhammed Ülgür, Yakutiye ilçesindeki bir otomotiv bayisinden 1 milyon 180 bin lira ödeyerek hafif ticari araç satın aldı. 14 Eylül’de aracını teslim almaya giden Ülgür, kapılarının dışa çıkık olduğunu fark ederek durumu yetkililere bildirdi. Görevli, 'Bir vida sıkılacak, serviste yaptıralım' diyerek aracı servise götürdü. Bir süre sonra geri dönen görevli, servisin yoğun olduğunu belirterek aracı teslim almasını, arızanın giderilmesi için hafta içi gelmesini istedi.
Aracıyla bayiden ayrılan Ülgür, 19 Eylül günü tamir için tekrar bayinin servisine gitti. Kaporta ustalarının aracın her iki kapısının sökülerek tamir edilebileceğini söylemesi üzerine Muhammed Ülgür, bunu kabul etmedi. Kapıların sökülmesi halinde aracın orijinalliğini kaybedeceğini gerekçe gösteren Muhammed Ülgür, firmadan değişim talebinde bulundu. Bayi yetkililerinin olumsuz cevabı üzerine ilgili markanın Türkiye distribütörüyle de görüşen Muhammed Ülgür, aracının değiştirilmesini bir kez daha talep etti. Distribütör yetkilisi değişim yapmayacaklarını ve Ülgür'ün adli mercilere müracaat edebileceği cevabını verdi. Ülgür, bayi ve distribütörden gelen olumsuz cevaplar üzerine tüketici mahkemesine başvuruda bulundu.
Erzurum'da bir firmadan sıfır olarak satın aldığı aracın kapılarındaki kusuru ilk anda tespit ettiğini belirten Muhammed Ülgür, "Kapılar dışarı doğru çıkıktı. 2-3 milimlik oturmuyor ve kapılar tam kapanmamış gibi görünüyordu. Aracı aldığım arkadaşa söyledim, 'Hemen serviste yaptırıp geleyim' dedi. Geri geldiğinde 'Siz bu aracı teslim alın, şu anda serviste yoğunluk var, hafta içi gelin ben hallettireceğim' dedi. Samimiyetlerine güvenerek gittim. Perşembe günü tekrar gittim servise indik, kaportacı arkadaşlar baktı. Her iki kapının da tamamen sökülerek ayar olacağını söylediler. Ben de tabii ki sıfır araç almışım niye sökülüyor? Yarın öbür gün aracı satsam, ekspere gitsek sök-tak çıkmış olacak. Sök-tak çıktığı zaman da alacak kişi fiyatı kırmaya çalışacak ya da almaktan vazgeçecek bu da benim için zarar. Sıfır araç almışım sonuçta aracın yenisini talep ettim. İlgili firmanın, ilgili markanın Türkiye distribütörünü aradım. Beni haklı buldular. Erzurum bayisindeki hanımefendiyle görüştüklerinde aracın problemli olduğunu belirterek, ‘Siz niye kontrol etmeden aracı satıyorsunuz? Muhammed Bey’in problemini çözün’ dediler. Bayi yetkilisi, ‘Tamam gidin, cuma günü görüşürüz, ben size haber veririm’ dedi. Sabah aradığımda ‘İstediğiniz adli mercilere başvuru yapabilirsiniz, biz bu aracı değiştirmiyoruz’ denildi. Hatta kendileri, ‘Biz fabrikayla da görüştük, diğer araçlarınız da sıkıntılı geliyor’ diyerek, aynı sıfır araçların sıkıntılı geldiğini söylediler. Türkiye distribütörü de demiş ki, ‘Gidip adli mercilere başvuru yapsın’. Ben araçtan rahatsız oldum. Severek aldığım bir araçtı. Alalı bir hafta olmadı, nefret ettim, araçtan. Aracı park ettim, duruyor, binmiyorum. Araçtan çok soğudum. Talebimin yerine gelmesini istiyorum. Adli mercilere başvurumu yaptım" diye konuştu.
Ülgür'ün otomobili aldığı bayi yetkilileri ise konunun muhatabının kendilerinin değil, Türkiye distribütörü olduğunu söyledi.