Umoja’yı sadece bir bölge olarak adlandırmak doğru olmaz. Burası aynı zamanda bir direniş hikâyesi, bir başkaldırının manifestosu ve kadınların güçlenme mücadelesinin simgesi hâline geldi.
Peki ama nasıl oldu da kadınlar, erkek şiddetinden uzakta kendilerine ait bir köy kurabildiler?
Kadına şiddet sadece ülkemizle sınırlı değil maalesef. Dünyanın her bölgesinde bu sorunla karşı karşıyayız.
Kenya’da bunlardan sadece birisi. Umoja Köyü, erkek şiddetinden kaçan kadınların oluşturduğu bir bölge olarak anılıyor. Kenya’nın Samburu ilçesinde yer alan bu köyde sadece kadınlar var, erkeklerin girmesi yasak.
Samburu’da kadınlar, ikinci sınıf insan, tabiri caizse erkeklerin “malı” olarak görülüyorlar. Tacize, tecavüze uğrayan kadınlar, eşleri tarafından kirli olduğu gerekçesiyle terkediliyorlar. Anlayacağınız çok fazla içler acısı durum yaşanıyor.
Kenya kadınlarının aydınlık yüzü Rebecca Lolosoli, 1990’da 14 kadınla birlik olarak bu köyü kurdu.
Rebecca Lolosoli .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Kadına şiddete ve zorla evlendirilmeye karşı olan Rebecca, yıllar önce bu direnişin fitilini ateşleyen isim olmuştu. Üstelik kendisi de bu tarifsiz acıları yaşamış birisi. Bir grup erkek tarafından şiddete uğrayan Rebecca, bu fikri hastanede yatarken düşündü.
Samburu geleneğine göre kadınlar, erkeklerle bir arada bulunamıyorlardı. Fakat kurulan bu köyde kadınlar, 11 yaşından küçük çocuklarla, diledikleri gibi özgür bir şekilde yaşıyorlar.
Peki nasıl geçiniyorlar?
Köyde yaşayan kadınların neredeyse hepsi, geçimlerini takı satarak sağlıyorlar. Bölgeye gelen turistlerin de değerli taşlardan hazırlanan takılar, ilgilerini çekiyor. Üstelik bu gelirle bir okul bile kurmuşlar.
Üstelik her kadın, kazancının %10’unu ihtiyaçları desteklemek için köye bağışlıyor. Bu köyde erkek namına hiçbir şey yok, bu durum da Umoja kadınlarını diledikleri gibi yaşamaya teşvik ediyor.
Köydeki kadın nüfusu, genç ve evlenecek yaşa gelen kadınların köye katılmasıyla giderek artıyor.
Sadece kadınlar değil, yetimler, çocuklar, terk edilenler… Herkes bir arada yaşıyor, 2015’te köyün nüfusuna bakıldığında 47 kadın ve 200 çocuk vardı. Her geçen gün ise sayıları artıyor. Erkek çocukların da köyde bulunduğunu, fakat 18 yaşına geldiklerinde burayı terk etmeleri kuralı koyulmuş.
Köyde herkesin eşit haklara sahip olduğu, herkesin söz sahibi olduğu biliniyor. Eşitlik ve adaletin sağlandığı, her kararın birlikte alındığı bu köy, uluslararası camiada da kabul görmüş durumda. Kenya sivil toplum örgütleri ve kültür bakanlığı da köye olan desteklerini esirgemiyorlar.
İstenmeyen evlilikler, şiddet, taciz ve toplumun bir belası hâline gelmiş birçok olayın tam karşısında duran Umoja Köyü, dileriz ki bir ışık olmaya devam eder.
Kaynaklar: Guardian, Atlas Obscuraİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: