Resimlerin yan duvarda asılı olduğunu söyleyen Öz, hedef alınmasının sebebinin Alevilerle devletin arasını açmak olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün Hüseyin Gazi Cemevi'ni ziyaret etti. Ankara'nın Mamak ilçesindeki Hüseyin Gazi Türbesi'ne de giden Erdoğan, cemevinde Türkiye'nin her bölgesinden gelen Alevi dedeleri, Bektaşi babaları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileriyle birlikte muharrem iftarı yaptı. Erdoğan iftar sonrası Kerbela olayını anlattı ve mersiye okundu. Gelenekler gereği iftarda güncel konular konuşulmadı. İftara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da yer aldı.
Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre Erdoğan'ın ziyareti duyurulduğu andan itibaren, bunu engellemek için cemevine baskı yapıldı. Dün de ziyaretin ardından çekilen fotoğraflar çarpıtılarak sosyal medyada paylaşıldı, Atatürk ve Hacı Bektaş Veli resimlerinin duvardan kaldırıldığı öne sürüldü. Oysa iftara ait diğer fotoğraflarda resimlerin yan duvara asılı olduğu görülüyordu.
'GELİN CANLAR BİR OLALIM'
Aydınlık, Hüseyin Gazi Cemevi Dedesi Hüseyin Öz'e ulaşarak, hem iftarı sordu. Ziyareti olumlu bulduğunu söyleyen Öz şöyle konuştu: “Cemevlerine, Alevilere saldırı olduğunda birbirimize daha sıkı sarılıyoruz. Böyle günlerde birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Kutuplaşmalardan bu zamana kadar çok çektik. Ülkemizin etrafı emperyalizm tarafından üç yandan kuşatılmış bir vaziyetteyken kaos yaratmak ülkemize zarar verir. İçeride böyle bir kargaşa emperyalistlerin işine yarar. Birliğimizi bozan saldırılardan menfaat uman güçler var ve bu olaylar o güçlere hizmet ediyor. Onun için Alevisi, Sünnisi birlik içinde olduğumuz sürece hiçbir gücün ülkemize zarar veremeyeceğini düşünüyorum. Gelin canlar bir olalım.”
‘ÇOK ANLAMLI BİR ZİYARET’
“Yasalar karşısında cemevlerimiz ibadethane statüsünde değil. Bugün Cumhurbaşkanının bir cemevini gelip ziyaret etmesi, cemlerinin meşruluğu anlamını da taşır. Özellikle muharrem ayında bizimle birlikte lokma paylaşması çok önemli. Tabi bu ziyaretin cemevlerine saldırının yaşandığı bir dönemde olması da çok anlamlı. Bu üst düzey bir ziyaret oldu.”
‘İKİ MECZUP DİYEREK GEÇİŞTİRMEYECEĞİZ’
“Bizlere Cumhurbaşkanımız dahil iftar programına katılan herkes cemevlerine saldırıyı ‘İki meczup diyerek geçiştirmeyeceğiz. Bunu meczup da olsa arkasında hangi odaklar varsa bulup cezalandırmak için her şeyi yapacağız.’ demeleri çok mutlu etti.”
ALEVİ KURUMLARIDAN ÇÖZÜME YÖNELİK TALEPLER TOPLANACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmelerini de anlatan Öz, hükümetin en yakın zamanda cemevleri konusunda adım atacağı izlenimi edindiğini söyledi:
“Birebir konuşmalarımız oldu. Bütün Ak Parti yöneticilerinden bize büyük bir ilgi olduğunu gördüm. Önümüzdeki günlerde cemevleri ile ilgili bir adım atılacağını görüyorum. Programda Alevi kurumlarının taleplerinin planlanıp toplanacağı ve hükümet yetkililerine iletileceği, taleplerin karşılanması için hükümetin en kısa sürede adım atacağı ifade edildi.”
SOYLU’DAN VALİ VE KAYMAKAMLARA TALİMAT
Alevi Dedesi Öz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birebir sohbetinde geçen konuşmayı ve Soylu'nun ilgisini anlattı: “Sayın Bakanı çok ilgili ve kararlı gördüm. İçişleri Bakanı hatta bir genelge yayınlayarak, bütün valilerin, kaymakamların cemevlerine gitmeleri ve birlikte oruç açıp lokma paylaşmaları talimatını vermiş. İlgisi de çok önemli.”
'RUTUBET YÜZÜNDEN YERİNİ DEĞİŞTİRDİK'
Fotoğraf tartışmalarını da sorduğumuz Öz, yağlı boya tabloların rutubetten zarar görmemesi için tadilat sırasında yerinin değiştirildiğini ve daha büyük, rutubetsiz bir duvara konulduğunu aktardı. Öz, şunları kaydetti: “Orada dar bir alandan aldık ve daha büyük geniş bir duvara astık. Duvardaki resim yağlı boya bir çizimdi. Duvar rutubet aldığı için resimler çatlıyordu. Biz de buraya fotoğraf koyalım dedik ve fotoğrafları oraya astık. Buna tepki gösteriyor ve Alevi camiasının tepki göstermesi için zorlama haberler yapıyorlar.”
‘GELEN BİR KABİLE DEVLETİNİ TEMSİLCİSİ DEĞİL!’
“Bu yalan ve maksatlı haberlerin maksadı Alevilerle devletin arasını açmak. Başka bir şey değil. Tayyip Erdoğan düşmanlığı temelinde 'Bizim cemevimize nasıl gelir?' deniliyor. Gelen bir kabile devletinin temsilcisi değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı. Devletin en tepesindeki bir kişiye gelemezsin denilemez. Gelmek ister ve gelir. Devlet geleneği denen bir şey vardır.”
CEMEVİ ZİYARET EDEN İLK CUMHURBAŞKANI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Cemevi’ne ziyareti ilkleri de içerisinde barındırıyor. Türkiye’de ilk kez bir Cumhurbaşkanı görevinin başındayken bir cemevini ziyaret ediyor. Cumhurbaşkanı’nın bu ziyarete Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay gibi bir heyetle katılması da en üst düzey ziyaret olarak nitelendiriliyor.
HÜKÜMET ALEVİLERE YÖNELİK ADIMLARINI SIKLAŞTIRDI
Son dönemlerde Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı Alevilere yönelik daha kucaklayıcı adımlar atıyor. Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı 300 Alevi dedesini Kerbalâ’ya götüreceğini, İçişleri Bakanlığı da Alevi gençlerine dönük doğa kampı yapacağını duyurdu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Tunceli Cemevi’ni ziyaret etti ve birlik mesajı verdi. İçişleri Bakanlığı özel bir çalışmayla yurt genelindeki bin 585 Alevi kurumunu gezerek cemevlerinin maddi ihtiyaçlarını karşıladı. 28 Temmuz’da İçişleri Bakanlığı 81 ile gönderdiği Hacı Bektaş Veli’yi anma ve Muharrem Ayı genelgesinde mülki amirlerden cemevleriyle irtibat kurarak muharrem orucu açma etkinliklerine destek olunması istendi.
BABACAN'A TOKAT GİBİ YANIT: EŞİT YURTTAŞLIK YOK' BÖLÜCÜLERİN SLOGANI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önceki gün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da Hüseyin Gazi Cemevi’ne gitti. Babacan’ın ziyaretinde kullandığı “Eşit yurttaş” vurgusuna cemevi dedesi Hüseyin Öz sert tepki gösterdi.
Babacan cemevindeki görüşmede, Alevilerin eşit yurttaş sayılmadığını savunarak “Bugün eğer bir Alevi valinin, kaymakamın, rektörün, daire başkanının, genel müdürün varlığından söz edemiyorsak, Türkiye’de eşit vatandaşlığın olduğunu söyleyemeyiz. Aleviler kimliklerini gizlemek zorunda kalıyorsa eşit vatandaşlığın olduğunu söyleyemeyiz.” dedi.
Görüşme bu şekilde servis edilse de Öz'ün yanıtı kamuoyuna aktarılmadı.
‘BU İFADEYİ KULLANAN İNSANDAN KORKARIM’
Öz, Babacan'a verdiği yanıtı Aydınlık'a anlattı:
“Babacan’ın ‘Eşit yurttaş sayılmıyorsunuz’ sözüne tepki gösterdim. ‘Başkan bu ifadeyi kullanan insandan korkarım. Sizi ayıplıyorum. Ne demek eşit yurttaşlık, bu bölücülerin sloganı. Anayasa karşısında bizler eşitiz.’ dedim. Ama basında bu sözlerim verilmedi. Biz Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşlarıyız. Uygulamada aksaklıklar olabilir, biz de bazı şeylerin aksak gittiğini biliyoruz ama Anayasa karşısında eşitiz. Eşit yurttaşlık geçmişten beri bölücülerin sloganı. PKK gibi bizi ayrıştırmak ve isyan ettirmek isteyenlerin genel olarak kullandığı bir söz.”
'BALTALAMAK İÇİN UĞRAŞIYORLAR’
6'lı masaya yakın Alevi örgütlerinin neden Erdoğan’ın ziyaretini kabul ettiği konusunda serzenişte bulunduğunu da aktaran Öz, aynı kurumların Babacan ziyaretine ses çıkarmadığını kaydetti. Öz bu kesimin, son zamanlarda hükümetin attığı adımları baltalamaya uğraştığını anlattı:
“Alevi örtülerinden bazıları beni arayarak neden Erdoğan’ın ziyaretini kabul ediyorsunuz gibi ipe sapa gelmez cümleler kuruyorlar. Ben de onlara ‘İlkel bir toplumda mı yaşıyoruz? Bir devlet geleneği ve kurallar vardır. Bu insan, bizim Cumhurbaşkanımız. İstediği yere gider. İstediği yerde yaşar. Bunun için kimseden izin alması gerekmiyor. Devlet bu sıralar Alevilerin sorununu çözmek için adım atıyor bunu baltalamak için uğraşıyorlar. Aynı Alevi dernekleri Babacan altılı masada olduğunda ötürü tepki göstermedi.”
HDP VE PKK DA AYNI POLİTİKAYI SAVUNUYOR
Babacan'ın söyleminin HDP ve PKK ile benzerliği dikkat çekti. HDP geçen ay Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı Buluşması düzenledi. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan “Alevi toplumunun görmezden gelindiğini” öne sürdü.
Buldan şu ifadeleri kullandı:
“Alevilerin inanç bağlarıyla birbirlerinden özellikle koparılmaya çalışıldığı bu dönemde Alevilerin çok yönlü olarak ayrımcılığa uğradığı, bütün temel konularda inkâr edildiği, yok sayıldığı ve bu ülkenin eşit yurttaşlık meselesinde Kürtler kadar, Ermeniler kadar, Süryaniler kadar, kadınlar kadar büyük bir ayrımcılığa uğradığı bir topluluktan Alevilerden bahsediyoruz.”
Devletin, Alevi yurttaşlara yönelik attığı adımların ardından A.O.K. isimli kişi Muharrem orucunun ilk gününde üç cemevine kışkırtma saldırısı düzenlemişti. HDP ve PKK güdümündeki çevreler devleti ve hükümeti suçlayıcı bir tavır sergilemişlerdi.
PKK’nın üst düzey yapılanması KCK da hemen devreye girerek “Aleviler inanç özgürlüklerini sağlayabilmek için, eşit yurttaşlık haklarını kazanabilmeleri için öz savunma geliştirmeleri, Alevi toplumunu korumaları gerekliliğini görmeliler.” açıklaması yapmıştı. Alevilere HDP’de 'demokrasi güçleriyle' örgütlenmeleri çağrısı yapmıştı: “Türk devlet tarihi, halkların ve inanç gruplarının katliamlarıyla dolu bir tarihtir… Bunlar Türkiye’de Aleviler için çok tehlikeli bir sürecin yürütülmeye başlandığını gösteriyor… Ankara’da yaşanan saldırılar nedeniyle Alevileri inandıkları hakikat yolunun emri gereği AKP-MHP faşizmine karşı daha güçlü ve etkili tutum almaya çağırıyoruz.”Mersin Toroslar Cemevi’nde görev yapan Alevi dedesi Mehmet Şahin, terör örgütüne, Aydınlık üzerinden “KCK’ya ‘başka kapıya, canınız cehenneme’ diyorum.” yanıtı vermişti.
KAYNAK : aydınlıkwww.idrak34.com