Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün depremden etkilenen Gaziantep’te açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında OHAL ile ilgili olarak “Türkiye’de bu süreci istismar eden, ticarette yolsuzluklara giden, tüm tefecilere, fitne gruplarına karşı OHAL ile müdahale imkânını devlete verecek” dedi. Bu sözler tepki çekti.
Hukukçu Turgut Kazan, afet bölgesindeki yurttaşların şikâyetlerine müdahale edilemediğinden OHAL ilan edildiğini söyledi.
BASKI İKLİMİ
Kazan, “OHAL sadece baskı için kullanılacak. Ortada afete müdahale edilmesini engelleyen herhangi bir tartışma yoktu. Siyasi partiler ortak görüşlerini zaten bildirdi. Şimdi, yönetilemeyen bir deprem felaketi sonrasını eleştirecek olanları cezalandırmak için OHAL kullanılacak. Darbe girişiminden sonra OHAL’den yararlanarak nasıl büyük bir baskı, istibdat rejimi kurulduysa, şimdi de deprem faciasından yararlanarak üstelik tam da seçim süreci başlamışken baskı iklimi oluşturulacak. Seçim OHAL’le yürümez. Gerçekçi bir gerekçe olsaydı, 15 günlüğüne ilan edilmeliydi. Üç ay için OHAL ilan etmek, baskı altında bir seçime girmek için deprem faciasından yararlanmaktır. OHAL, her türlü muhalif sesi kısma sürecinin hızlanmasına neden olacaktır” sözleriyle tepki gösterdi.
İKTİDAR YIKILDI
Hukukçu Celal Ülgen de, afeti yönetmek için OHAL’e gerek olmadığını söyleyerek şu ifadeleri kaydetti: “1959’dan itibaren geçerli olan 7269 sayılı kanun var. Bu kanun yetkililere zaten tefecilerle, ticaretteki yolsuzluklarla ilgili, istismarlarla mücadele imkânı veriyor. Özellikle mülki amirler kaymakamlar ve valiler bu yetkiye sahip. Kısacası, OHAL’e gerek yok. Ancak iktidar, bu olağanüstü depremin altında kalmış görünüyor. OHAL yasasına sığınmak iktidar için yeni bir güç sağlamayacaktır. Üstelik kimse olayı siyasi istismara çevirmiyor. Basit olayları başarılmış gibi göstererek bunu iktidara mal etmek isteyenlerin propogandası istismarın kendisi.”