Günlerdir televizyonda ve sosyal medyada, depremden etkilenen bölgelerde neredeyse tüm binaların yıkıldığını görüyoruz. En son Hatay’da yaşanan ve çevre illeri de etkileyen depremler ise sağlam görünen binaları da yıktı.
Bu da yeni arama kurtarma çalışmaları ve ardından kaldırılacak yeni enkazlar anlamına geliyordu. Yıkılan binaların molozları ise son dönemlerde sosyal medyada tartışma konusu haline geldi. Sebebi ise döküldükleri yerlerdi. Dilerseniz ilk olarak ziynet eşyalarına ne olduğu sorusu yerine molozlara ne olduğu sorusunu yanıtlayalım.
Bazı görüntülere bakılırsa molozlar, Hatay Samandağ’da bulunan Mileyha Sulak Alanı’na döküldü.
Dolayısıyla sulak alana moloz dökülmesi, birçok sosyal medya kullanıcısının aklına buradaki kıyı şeridinin molozlarla doldurulabileceği ihtimalini getirdi. Aynı zamanda Mileyha Sulak Alanı; kuşların uğrak mekanıydı ve buraya yalnızca çevreye zararlı maddeler içeren molozlar değil, aynı zamanda çöplerde boşaltılıyordu.
Tepkilerin ardından kısa bir süre sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, yaptığı açıklamayla olaya müdahale edildiğini açıkladı. Şimdiye kadar dökülen moloz ve çöpler için de çalışmalara başlandı.
Kahramanmaraş’ta ise molozların dere yatağına döküldüğü iddia edildi.
Yönetmelikte ise moloz döküm yerlerine boşaltılması gerektiği belirtiliyor.
Resmî Gazete’de yayımlanan hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarıyla ilgili yönetmeliğe göre afet sonrası ortaya çıkan molozların, belediyeler tarafından önceden belirlenen ‘moloz döküm alanlarına’ boşaltılması gerekiyor.
Ancak biliyorsunuz ki bina enkazları asbest gibi zararlı maddeler içerebiliyor. Bu sebeple yönetmelikte de yer aldığı üzere; molozların, çevreye zarar vermeyecek şekilde boşaltılması ve işlenmesi gerekiyor. Toplanan molozlar daha sonra geri dönüştürülebiliyor, geçici olarak bekletilebiliyor veya bertaraf ediliyor.