Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladı.
Türkiye'de ataması yapılamayan 700 bin öğretmen bulunduğunu, ücretli, sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımı olduğunu ifade eden Altay, "Çocuklarımızı Atatürk'ün ilke ve hedefleriyle donatma yolunda olağanüstü bir gayret gösteren, bütün ekonomik olumsuzluklara, okul iklimlerindeki siyasi baskılara rağmen insanüstü bir fedakarlıkla çalışan bütün öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sabretsinler, 5 ay sonra yaşadıkları sorunların tümünü inşallah çözeceğiz." diye konuştu.
Engin Altay, iktidara geldiklerinde öğretmenler için yeni bir Meslek Kanunu çıkaracaklarını, okullarda siyasallaşmaya son vereceklerini, Öğretmenler Günü'nde tüm öğretmenlere bir maaş ikramiye vereceklerini, öğretim yılı hazırlık ödeneğinin bir maaş tutarında ödeneceğini, öğretmenleri ücretsiz ve sınırsız internet erişimi ile ücretsiz ulaşıma kavuşturacaklarını, TOKİ aracılığıyla öğretmenlerin çok uygun koşullarda ev sahibi olmasını sağlayacaklarını ve her alanda liyakati esas alacaklarını belirtti.
"İNAT, KANDIRILMA VE ZİKZAK ODAKLI BİR DIŞ POLİTİKA"
Dış politikanın seçim endeksli değil, ulusal çıkarlara endeksli yürütülmesi gerektiğini dile getiren Altay, sadece iktidar ile muhalefetin ortak hareket etmesiyle başarılı dış politika yürütülebileceğini söyledi.
Tutarlı, kararlı ve barış odaklı dış politika yerine inat, kandırılma ve zikzak odaklı bir dış politika izlendiği için ağır bedeller ödediğini savunan Altay, şöyle devam etti:
"Erdoğan, kahraman ordumuzun olağanüstü fedakarlıklarla elde ettiği başarılar senin yanlışlarını ortadan kaldırmaz. Dış politikadaki yanlışlarına kahraman ordumuzu siper etme. Allah operasyonlardaki bütün askerimize, ordumuza kolaylık versin. Ordu görevini yapıyor. Türkiye'nin özelde Suriye'yle ilgili politikaları tam 10 yıldır yanlış içerisinde, zikzak içerisinde. Kandırılmak üzerine başlayan bir maceradan sıyrılabilmiş değiliz. 900 kilometre uzunluk, ortalama 25-30 kilometrelik bir derinlik, Türkiye'ye yönelik muhtelif terör örgütlerinin cirit sahası haline geldi. Renk renk terör örgütleri 900 kilometrelik sınırımızda kol geziyor. PKK'sından YPG-PYD'sine, IŞİD'ine, HTS'sine, ÖSO'suna kadar cirit atan örgütlerle kahraman ordumuz baş ediyor. Evet, şehitlerimiz oluyor, Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizi yasa boğan şehitlerimizin al bayraklı tabutlarla gelmesi evlere ateş düşürüyor ama bununla mücadele edeceğiz. Burada bir tereddüt yok. Sorun şurada; ne uğruna bu faturayı ödüyoruz? Erdoğan'ın inadı uğruna bu faturayı ödüyoruz"
CHP Grup Başkanvekili Altay, ordunun görevinin teröristle mücadele etmek, hükümetin görevinin de terör örgütlerinin arkasındaki devletlerle mücadele etmek olduğunu belirtti.
Bedeli çok ağırlaşan yanlışlardan dolayı Suriye siyasetini iç politikaya alet etmenin büyük tutarsızlık, büyük çelişki ve büyük ihanet olduğunu savunan Altay, "Şimdi Erdoğan'a soruyorum; asker görevini yapıyor, savaşıyor, terör örgütlerinin inlerinde tepesine çöküyor. Peki sen ABD ve Rusya'yla ne yapıyorsun? Buna cevap ver. Burnumuzun dibinde, Karkamış'a roket atılıyor, 'Kara harekatı yapacağız, yapacağız, yapacağız...' Ne bekliyorsun? Hem ABD'den hem Rusya'dan icazet bekliyoruz" diye konuştu.
Altay, Türkiye'de bulunan 4,5 milyon sığınmacı için 45 milyar dolar harcama yapıldığını öne sürerek, söz konusu parayla Türkiye'deki tüm konutların deprem riskine karşı dayanıklı hale getirilebileceğini söyledi.
Merkez Bankasının politika faizini indirmesine de değinen Altay, "Tek haneli faizle hangi vatandaş, hangi bankadan bir ihtiyaç kredisi, otomobil kredisi, konut kredisi alabilecek? En düşük faiz yüzde 28. Merkez Bankasından özel banka yüzde 9 ile kredi alacak, vatandaşa 28'le satacak. Sonra bilançolar açıklandığında en çok kar eden sektör bankacılık sektörü. Banka patronlarına olan bu ilgi nedir? 9'dan al, 28'den sat. Tefeciler bu kadar büyük faizle para satmıyor. Bu kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Engin Altay, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankasının verilerine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iç-dış toplam 3 trilyon 800 milyar lira borcu olduğunu ileri sürerek, "Bu ana parası. Bu borcun 3 trilyon 400 milyar lira da faizi var. Şu anda bu devlet toplam 7 trilyon 200 milyar borçlu bir devlet. Önümüzdeki 3 yılda toplam 2 trilyon sadece faiz ödeyeceğiz. Faiz indirdim diyorsun ama faizleri katlıyorsun." ifadelerini kullandı.