Enflasyon ve döviz kurundaki artış hayatımızı zorlaştırmaya devam ederken vatandaşlar, artık bu durumdan kurtulmak istiyor. Her ürünün fiyatı günden güne zamlanıyor, yeni asgari ücret ile alınan zamlar eriyor, eridi.
Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde enflasyonda düşüşün 2024 yılı ortasından itibaren başlayacağını açıklamıştı. Fakat bu döneme kadar enflasyonun sabit mi yoksa artarak mı devam edeceğine dair bir açıklama paylaşılmadı. Bugün, bu konuya da ışık tutuldu.
Enflasyon birkaç ay daha artmaya devam edecek:
Yeni Şafak’a konuşan Mehmet Şimşek, enflasyonun “önümüzdeki birkaç ay” yükselmeye devam edeceğini açıkladı. Amaçlarını ve enflasyonun neden artmaya devam edeceğini şu şekilde detaylandırdı:
“Amacımız, bir geçiş dönemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı çekmek. Merkez Bankası’nın da tahminlerinden göreceğiniz gibi, enflasyon önümüzdeki birkaç ay içerisinde geçici bazı faktörler nedeniyle artışa devam edecek.Bizim bütçe dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi düzenlemeleri var. Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir düzenleme bu. Yine bu sene vatandaşlarımızın, toplumun değişik kesimlerinin geçmiş enflasyona karşı kayıplarını telafi için ciddi ücret artışları oldu.Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla öngörülebilirlik artacak. Türkiye’ye kaynak girişi artacak ve önümüzdeki dönemde belirsizlik azaldıkça, cari açık daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yönde etkileyecek.”“Körfez ülkelerinden sermaye ithalatına ihtiyacımız var”
Uzun süredir Türkiye’nin gündeminde olan körfez ülkelerinin yatırımları hakkında Şimşek’ten yeni bir açıklama daha geldi. Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan 51 milyar dolar anlaşmanın ilk diliminin bu sene içinde geleceğini açıklayan Şimşek, şu açıklamaları da paylaştı:
“Körfez ülkelerinin özelliği olarak sadece petrol ve doğal gaz ihraç etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye fazlasına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına ihtiyacımız var.O nedenle sermaye fazlası olan ülkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanı’mız orayla en üst düzeyde çok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanı’mızın mükemmel denilebilecek düzeydeki siyasi ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata dönüştürmek istedik.”2024’ün ikinci yarısından itibaren rüzgarlar destekleyici olacak:
“Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler riskli addedildiği için küresel büyümenin yavaşladığı dönemlerde risk iştahı bir miktar daralıyor. Ben inanıyorum ki 2024’ün ikinci yarısından itibaren bugün karşıdan esen rüzgârlar destekleyici bir nitelik kazanacak.Çünkü Fed faiz artışında zirveyi buldu. Büyük ihtimalle piyasa 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren faiz düşüşlerini konuşmaya başlayacak. Küresel ekonomi şu anda zayıf seyrediyor. Dolayısıyla ufak da olsa bir toparlanma risk iştahını önemli yansıyor. O arada mahalli seçimler de aradan çıkmış olacak.Türkiye’nin hâlâ önünde çok uzun süre bir programın olduğu yapısal reformun olduğu gündeminin canlandırıldığı bir dönemde olacağız.”Defalarca paylaşmıştık: