Elektrikli sandalye ile idam; Ted Bundy, Albert Fish, Franklin D. Roosevelt’e suikast girişiminde bulunan Giuseppe Zangara ve Amerikan Başkanı William McKinley’e suikast düzenleyen Leon Czolgosz gibi suçluların sonu olmuştu.
Günümüzde pek kullanılmayan bu korkunç yöntemde vücut 100 dereceye kadar ısındığı için gözleri yuvalarından yanaklarına düşenler ve beyni adeta bir yemek gibi pişenler bile rastlayabiliriz. Tek seferde başarılı olunursa ölümle sonuçlanan elektrikli sandalye ile idam sırasında kişinin vücudunda olanlara geçmeden önce tarihine kısaca bir bakalım.
Elektrikli sandalye Thomas Edison’ın fabrikasında ortaya çıkmış!
Ölüm cezası ilk olarak M.Ö. 18. yüzyılda dayanan Babil Kralı Hammurabi’nin kurallarıyla başlamıştı. Devamında ise kazığa oturtma, dörde bölme, kaynatma, çarmıha germe gibi farklı ülkelerde çeşitli yöntemlerle ölüm cezası verilmeye devam etti.
Elektrikli sandalyenin icadı ise 1880’lerde Thomas Edison’ın fabrikasında yapıldı. Elektrikli sandalyeyle idamın daha hızlı ve daha az acılı olduğunu öne süren Edison, aynı zamanda ABD’den ölüm cezasının kaldırılmasını da savunmuştu.
Bu yöntemle idam edilen ilk kişi olan William Kemmler’a 8 dakika boyunca elektriktrik verilmişti. Kemmler bayılsa da solunumu durmadığı için başta 1000 volt olan elektrik 2000 volta yükseltilmişti ve derisi kanamaya başlamıştı. Odada olanlar ortaya çok kötü bir koku yayıldığını ve kokuya zar zor dayandıklarını söylemişlerdi.
Elektrikli sandalye idamı için hazırlıklar nasıl yapılır?
İlk kullanılan sandalyeler ile günümüzde kullanılan sandalyelerin tasarımı pek de değişmemiş. Mahkumun başına ve sırtına metal elektrotlar yerleştirilen sandalyede bunları gizlemek için ıslak süngerler bulunur. Ayrıca, suçluyu sandalyeye sabitlemek amacıyla bir sürü kayış vardır.
Mahkum bu sandalyeye oturduktan sonra yuvalarından fırlamamaları için gözleri bağlanır ve odada bulunan herkes izleme odasına geçer. İnfaz memuru elektrik akımını başlatır ve yaklaşık 30 saniye boyunca kurbanın vücuduna 500-2000 volt arası elektrik verilir. Vücut sallanmayı durdurduğunda kalbinin atıp atmadığı kontrol edilir, eğer hâlâ atıyorsa ölene kadar elektrik akımı vermeye devam edilir.
Bu süreçte idam edilen kişinin bedeninde neler olur?
Hassas Görüntü #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Dizi ve filmlerden gördüğümüz üzere mahkumun vücudunun elektrik akımıyla beraber titremeye başladığını biliyoruz. Bu süreçte gerçekleşen hareketler kemiklerin kırılmasına veya eklemin yerinden çıkmasına sebebiyet verebilir.
William Brennan (Eski Yüksek Mahkeme Yargıcı), elektrikli sandalye ile idam edilenlerin resmini çizerek şunları belirtmiştir: mahkumların genellikle idrarını ve dışkısını yapması, ağızlarından kan ve salya gelmesi, gözlerinin yanaklarının üzerine düşmesi, sıcaklık arttıkça vücudun kızarması, derinin çatlama derecesinde gerilmesi, alev alması veya yemek kızartıyormuşçasına sesler çıkması…
Kaynaklar: The Register, Quora, Ungo