İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'nin Saraçhane'deki ana hizmet binasında gündeme ilişkin basın toplantısı yaptı.
22 Ocak'ta yapmayı planladıkları basın toplantısını Bolu'daki otel yangını nedeniyle bugün düzenlediklerini dile getiren İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Tüm milletimiz gibi, bu olayda kusuru ya da ihmali olanların cezalandırılması en büyük temennimiz. Kuşkusuz masa başında oyun kurgulamadan, vicdanlarda soru işareti yaratmadan olay açığa kavuşturulmalı. İnsanlar ailelerine ulaşma kaygısındayken, acılarını yaşarken, tüm Türkiye yastayken, ortaya yine nifakçılar çıktı. Yetkilerin sahibi olmak için yanıp tutuşanların, iş sorumluluk almaya geldiğinde adeta adam asmaca oynamasını ise kınıyorum. Bolu Belediye Başkanımız Tanju Özcan'a medya üzerinden hakaret edenleri, suçlu ilan edenleri, yine bildik oyunlarla sorumluluklardan kaçma girişimlerini kınıyorum. Tek başına gerçeklerin ortaya çıkması için çabalayan ve facia gününden beri durmaksızın çalışan Tanju Başkanımıza kolaylıklar diliyorum.""Türkiye'de ilk kez 2 genel başkan cezaevine kondu"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındığını, daha sonra tutuklandığını hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de ilk kez 2 genel başkan cezaevine kondu. Sayın Selahattin Demirtaş, 7 yılı geçen bir zamandır cezaevinde tutuluyor. O da genel başkanken tutuklandı. Şimdi de Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ tutuklandı. 2025 yılında yargı eliyle genel başkanların cezaevine atılması asla kabul edilemez. Buradan hem Sayın Demirtaş'a hem de Sayın Özdağ'a sevgilerimi ve selamlarımı yolluyorum."İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında, 2015'te yapılan bir ihale nedeniyle hakkında açılan davanın, Büyükçekmece Adliyesi'nde devam ettiğini dile getirdi.
Bu davada 7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılandığını belirten İmamoğlu, mahkemenin, duruşma başlarken hedef koyduğu bitirme süresinin 409 gün olduğunu, 11 Nisan'a ertelenen duruşmanın 826. gününde karara bağlanıp bağlanmayacağını hep birlikte göreceklerini söyledi.
İBB Başkanı İmamoğlu, "Danıştayın 5 yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme, konuyu bir bilirkişiye emanet etti. 3 Temmuz 2022 günü bu bilirkişi, raporunu sundu. Bu sıra dışı bilirkişi, Danıştayın 5 yüksek yargıcının kararını doğru bulmamıştı ve yeni yazdığı raporla bu ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti. Bu ifadeler iddianameye de girdi." diye konuştu.
Bilirkişinin raporunda bahsedilen iç denetçi raporunun gerçekte olmadığını öne süren İmamoğlu, aynı kişinin Esenyurt Belediyesine ilişkin süreçte de bilirkişilik yaptığını iddia etti.
İmamoğlu, "Savcılığın, son Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları, 236-201 No'lu dosya üzerinden yürüyor. Bildiğiniz gibi bu gizli bir dosya. Bu dosya, aynı zamanda İETT, İSFALT VE İGDAŞ'ı da ilgilendiriyor. Çünkü bu dosya, aslında bu 3 kurumumuzdan savcılıkça alınan 16 ihale dosyasıyla ilgili. Düşünün, savcı yeni bir soruşturma numarası bile almadı. Bizim dosyadan hareket etti. İlinti kuruyor." dedi.
Esenyurt Belediyesine ilişkin soruşturmada yer alan bilirkişi raporuna da değinen İmamoğlu, yazılı tüm yasalara ve teamüllere aykırı bir durum olduğunu öne sürerek, raporda 3 bilirkişinin imzası olması gerektiğine dikkati çekti.
"Bugünün çok önemli bir yargı konusu var"
İmamoğlu, bir gazetecinin CHP'nin cumhurbaşkanı adayının erkenden açıklanabilme ihtimaline ilişkin sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Çok önemli ve merak edilen bir soru ama şöyle ifade edeyim: Gerçekten bugünün çok önemli bir yargı konusu var. Bu konuyu bu sorulara verilecek cevaplarla açıkçası baskılamak istemiyorum. Siyasetin bu tarafına girme konusunda bugün hepinizden özür dileyerek bu sorulara cevap vermeyeceğimi ifade edeyim. Zaten CHP, Sayın Genel Başkanımız bu konularla ilgili çalışmalar yapıyor. Gerekli açıklamaları da kendileri, partimiz en yakın zamanda, en güçlü şekilde yapacaktır. Onun için ben bugün yargı meselesinin içinde kalmak istiyorum."