Ekonomik krizle birlikte yurttaşlar sosyalleşmeye bütçe ayıramıyor. Tablo öyle bir hal aldı ki İstanbul’da sosyalleşmek için dışarı çıkan bir yurttaşın buna geniş bir bütçe ayırması gerekiyor. Ortalama bir kafede geçirilecek 3-4 saatlik sürede içecek, atıştırmalık yiyecek ve tatlı gibi ürünler için yaklaşık 150 lira ödenmesi gerekiyor. Haftada üç gün benzer etkinliklerin yapılması ayda iki bin lirayı buluyor. Cumhuriyet, eve kapanmak zorunda kalan yurttaşa bu tabloyu sordu.
"SOSYAL HAYAT KALMADI"
Çalıştığını ve aldığı maaşın sosyalleşmesine yetmediğini anlatan 24 yaşındaki Berivan Kaya, “Sosyal hayatım kalmadı artık. Günde 200 lirayladışarı çıktığımda cebimde beş kuruş kalmadan eve dönüyorum. İzinli olduğum pazar günü evde oturuyorum. Şu sıralar sahile gidiyorum. Evde kahve yapıp termosa koyuyorum. Gençler olarak tek istediğimiz hayatımızıyaşamak. İstediklerimizlüks şeyler değil” dedi.
"KAYGILANIYORUM"
Üniversiteden yeni mezun olan 23 yaşındaki Göknur Kara ise “Maddi ihtiyaçlarımı ailem karşılıyor. Onların bana verebilecekleri olanaklar da bir yere kadar yetiyor. Dışarı çıktığın an paran azalmaya başlıyor. Yol masrafları da ortada. Bir yerden istediğin yere gitmek 20-30 lirayı buluyor. Dışarı çıkmak istememeye başladım artık. Çıktığımda moralim bozuluyor. Dışarı çıktığım arkadaşım kahve içse benim canım da kahve istiyor. En ucuz, çay olduğu için çay içmek zorunda kalıyorum. Gidilen mekânda param yetmeyecek diye kaygılanıyorum. Mönüye bakarak ve cebimdeki parayı hesaplayarak sipariş veriyorum” diye konuştu.
"HUZURSUZ TOPLUM OLUŞUR"
Sosyolog Doç. Dr. Hatice Yaprak Civelek, “Toplumsal yapıyı oluşturan temel kurumlardan biri boş zamanları değerlendirme kurumudur. Boş zamanları değerlendirmede, insanların sosyalleşmesi, etkileşime girmesi gerçekleşmediğinde diğer kurumlarla olan ilişkileri bozulur. Aile içi ilişki, sağlık, siyasetle ilgili olan ilişkisi etkilenir. Birey sosyalleşemezse yalnızlaşır. Yalnızlaştıkça sinirli, agresif biri haline gelir ve ruhunu kaybeder. Böyle bir toplum ortaya çıkarsa ileriki zamanlarda huzursuz, korku dolu, kaygılı, endişeli bir toplum oluşur. Toplumda, genç ve yaşlıların sosyalleşmesi çok önemli. Yaşlılarda Alzheimer hastalığını tetikleyen en önemli şey yalnızlıktır. İnsanlar yaşlandıkça sosyal yaşamlarını kaybetmemek için mücadele etmesi gerek” dedi.
www.idrak34.com