Hiçbir şey yapmadığınız monoton anlarınızda zaman kağnı gibi hareket ederken keyif aldığınız ve mutlu olduğunuz anlarda zamanla yarışmanızın ardında pek çok sebep var.
Bundan sonra zamanla inatlaştığınızda bu sebepleri aklınıza getirebilir ve kendinizi hayatın akışına daha rahat bırakabilirsiniz.
Beynimiz, zamanı bir dizi olayın sıralı olarak meydana gelmesiyle algılıyor.
Eğlenceli aktiviteler sırasında, beynimiz sürekli yeni ve heyecan verici bilgilerle meşgul oluyor. Bu da beynimizin daha fazla bilgi işlemek zorunda kalmasına ve zamanın hızlı geçtiğini hissetmemize neden oluyor.
Özellikle yoğun dikkat gerektiren oyunlar veya aktiviteler sırasında, beyin yüksek bir işlem kapasitesi kullanıyor ve bu da zaman algımızı etkiliyor.
Dikkat, zaman algısının en önemli bileşenlerinden biri.
Sıkıcı veya monoton aktivitelerimiz de ise dikkatimiz kolayca dağılıyor ve zaman yavaş ilerliyor gibi geliyor. Ancak tam tersi olduğunda yani eğlenceli ve ilgi çekici aktivitelerde, dikkatimizi tamamen o işe veriyoruz ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyoruz.
Bu, beynimizin ödül sistemiyle de ilişkili. Eğlenceli aktiviteler dopamin gibi nörotransmitterlerin salınımını artırarak bizi motive ediyor ve zamanın hızla akmasını sağlıyor.
Bellek de zaman algısında kritik rol oynuyor.
Eğlenceli anılar daha canlı ve detaylı şekilde saklandığı için o anların daha kısa sürdüğü hissini yaratıyor. Monoton ve sıkıcı aktiviteler ise bellekte silik ve belirsiz izler bırakıyor, bu da zamanın daha yavaş geçtiği izlenimini veriyor.
Tatil gününüzü düşünün. Çeşitli aktivitelerle dolu geçen o gün, bize kısa gelir. Akış hâlinde kaldığımız için de anı yaşar ve zaman algımızı kaybederiz. Ancak işte geçen monoton bir gün, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi hissederiz.
Beynin bilgi işleme kapasitesi, dikkat, bellek ve akış teorisi gibi faktörler, zamanın eğlenirken neden akıp gittiğini aslında net şekilde anlatıyor.
O zaman şimdi eğlence vakti!
Kaynaklar: National Library of Medicine, Mirage News, Live Scienceİncelemek isteyebileceğiniz diğer içeriklerimiz: