Macera ve gizem dolu bir labirent yolculuğunu eğer hiç deneyimlemediyseniz, ilk fırsatta kendinizi bir labirentin içine atmanızı tavsiye ederiz.
Peki dünyanın en ünlü ve gizemli labirentleri hangileri?
1. Patagonya Labirenti
Patagonya Labirenti, And Dağları’nın eteklerinde yer alıyor ve mitolojik bir yaklaşıma da göz kırpıyor. Bu labirent, Tehuelche halkının tanrıçası Watsiltum’un efsanesinden esinlenmiş mistik bir alan. Efsaneye göre ise Watsiltum, ruhları koruyan bir tanrıça.
Ayrıca Patagonya Labirentinin çevresi, tamamen yeşil çitlerle kaplanmış ve toplamda 8.000 metrekarelik büyük bir alana sahip. Mimarisi ise çok etkileyici.
2. Longleat Labirenti
Birleşik Krallık, “Labirentlerin merkezi” olarak bilinse de buradaki en garip ve ilginç labirent şüphesiz Longleat. 1978’de tasarlanan ve inşa edilen bu alan, porsuk ağaçlarından yapılmış ve âdeta görsel bir illüzyon yaratıyor.
Bu labirentin tasarımcısı Grez Bright ise buranın içine girenlerin zihinsel bir yolculuğa çıkmasını hedeflemiş.
3. Borges Labirenti
2003 yılında tasarlanan bu labirentin garip bir hikâyesi var. Borges, ünlü tasarımcı Randoll Coate tarafından, Borges’in “Çatallanan Yollar Bahçesi” isimli eserinden ilham alınarak tasarlanmış.
Öyle ki bu labirent; felsefi göndermeler, gizemli semboller ve farklı motiflerle dolu. Yani aslında bir labirentten öte tam bir düşünce oyunu.
4. Drienlandenpunt Doolhof
1992’de Adrian Fisher tarafından tasarlanan bu labirent, yalnızca bir bulmaca değil. İsmi “Üçlü sınır” anlamına gelen bu labirent Belçika, Hollanda ve Almanya’nın birleştiği noktada yer alıyor.
Yani bu labirentte dolaşırken aslında üç farklı ülkenin topraklarında yürümüş oluyorsunuz. Ayrıca labirentin içine gizlenmiş su jetleri de bu alana farklılık katıyor. Yani beklenmedik bir anda su fıskiyeleri tarafından ıslanabilirsiniz!
5. Redberry Çiftliği
Güney Afrika’da yer alan bu labirent, tam tamına 30.000 syzygium paniculatum bitkisi ile çevrelenmiş devasa bir alan. Redberry, 7 farklı ara bölmeye sahip ve ortasında çok büyük bir çilek şekli barındırıyor.
2010’da tasarlanan bu labirentin ortasındaki çilek, aslında çiftliğin bereketini simgeliyor. Buraya giriş kolay olsa da çıkış epey zor!
6. Katira Labirenti
Katira Labirenti, bir bakıma bilim ve sanatın tek bir yerde buluştuğu bir alan. 2019’da Rafael Arguedas isimli biri tarafından tamamlanan bu labirent, Amerika kıtasının en büyüleyici labirentleri arasında.
Çit düzenlemesi ise ilgi çekici. Çünkü şekli Güneş sisteminin âdeta minyatür bir modeli. Yani labirent, gezegenlerin ve uyduların yörüngelerini yansıtan eş merkezli halkalar biçimine sahip. Ayrıca ekilen ebegümeci çitleri, yılın belirli zamanlarında kırmızı renge bürünüyor!
7. New Harmony Labirenti
Bu labirent esasen Alman Harmonistler isimli bir topluluk tarafından, 1825’de bir meditasyon alanı olması amacıyla inşa edilmişti. Sonrasında yaklaşık 100 yıl unutuldu. 1939’da ise tekrar hatırlanarak tamamen restore edildi.
O günden beri, Amerikalıların kıymetli alanlarından bir tanesi. Üstelik yuvarlak biçimli şekli de ilgi çekici.
8. Hampton Court Sarayı
Bu labirent sadece bir çit labirenti değil, aynı zamanda tarihin en iyi ve en eski tasarlanan labirentlerinden biri. Hampton Court Sarayı, 1600’lerin sonlarında Kral III. William tarafından yapılmış.
Üstelik şekli çok yamuk. Yani burada yürümek ve bu labirentten çıkmak tahmin edilenden çok daha karmaşık olabilir. Özetle dünyanın farklı yerlerinde bulunan bu 8 farklı labirent hem görsel bir şölen sunuyor hem de ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim yaşatıyor.
Sizin favoriniz hangisi oldu?
Kaynaklar: Great Gardens of the World, Atlas ObscuraEğer labirentlerden nasıl çıkacağınızı bilemiyorsanız bu içeriğimize göz atabilirsiniz: