2000'li yılların başında Dubai'nin ekonomisini çeşitlendirmek ve turizmi teşvik etmek amacıyla başlatılan yapay ada projeleri, dünya çapında büyük ilgi gördü. Palm Jumeirah gibi projeler, Dubai'nin kıyı şeridini iki katına çıkararak sıcak iklimi nedeniyle oldukça cazip olan deniz kıyısı mülklerin değerini artırdı.
Poemdera, Poemjebelali ve The World gibi projeler, Dubai'nin turizm ve yatırım potansiyelini artırmayı hedefliyordu. Ancak bu iddialı projelerin birçoğu, planlama aşamasından ileriye gidemedi.
Dubai'nin yapay adaları, özel teknikler kullanılarak Basra Körfezi'nin sularına inşa edildi.
Adaların bazıları, inşaatın durdurulması veya tamamlanmaması nedeniyle zamanla sular altında kalmaya başladı. Son yıllarda devam eden ihmalin asıl nedenleri arasında çevreye ve sürdürülebilirliğe olan artan odak da bulunuyor.
"Avrupa'nın Kalbi" projesi .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Yani planladıkları yapay ada projelerinin inşasında kullanılan yöntemler, çevre dostu değil diyebiliriz. Geliştirici Nakheel Properties ve diğer şirketler, adaların sürdürülebilir geleceğine dair net planlar sunmakta zorlandığını açıklamış.
Yine de bazı adaların yeniden canlandırılması için çabalar devam ediyor. Örneğin; Avrupa'nın Kalbi'ni taklit edecek oteller, villalar ve saraylarla dolu bir proje olan Avrupa Adası.
Dubai bu adalar için on milyarlarca dolar harcamış olsa da çoğunluğu gelişmemiş ve ıssız durumda.
Palm Jumeriah Adası, Dubai .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Gördüğünüz gibi Palm Jumeirah bunların arasında tamamen gelişmiş olan tek ada. The World ve Pomme Jebel Ali gibi bazı projelerin neredeyse tamamen kumla kaplandığı düşünüldüğünde kabul edelim ki garip bir durum ortaya çıkıyor.
Yani Dubai'nin onları geliştirmek yerine denize gömülmelerine izin verdiği anlamını çıkarabiliyoruz. Peki neden? Bazıları Dubai'nin adaların inşasını durdurmak zorunda kalmasının nedeninin 2008 mali krizi olduğunu söylüyor ki bu da adaları neden gelişim aşamalarında bıraktığını açıklıyor.
Ancak 2008'de inşaatın durdurulmasının nedeni bu olsa da adaların senelerdir yaşadığı ihmalin tek sebebi bu olamaz.
Dubai artık üzerlerine daha fazla kum dökemeyeceğine göre bu adalarla ne yapmayı planlıyor?
Sonunda denize gömülene kadar onları öylece bırakacaklar mı, yoksa bu projeleri kurtarmanın bir yolunu mu buldular? Sorunun cevabı hangi ada projesinden bahsettiğimize bağlı olarak biraz değişiyor.
Waterfront projesi .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Örneğin; tüm bu adaların geliştiricisi Nakheel Properties'e Dubai Waterfront projesiyle ilgili herhangi bir gelecek planları olup olmadığı sorulduğunda, projenin uzun vadede değiştirildiğini söylemiş.
Başka bir deyişle bu adalarla ne yapacaklarını bilmiyorlar çünkü kum taramasının büyük bir kısmının tamamlanmadığı düşünüldüğünde burada geliştirilecek pek bir şey kalmadı.
Kaynaklar: OBF, Climate Cafes, Pride Dubaiİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize aşağıdan ulaşabilirsiniz: