Piyasalarda bugün AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık edeceği kabine toplantısı, temmuz ayı yabancı ziyaretçi sayısı ve merkezi yönetim brüt borç stoku verisi takip edilecek. TCMB'nin kredileri daha çok tahvil piyasası ile ilişkilendiren adımı sonrası yeni kredi maliyetleri de piyasalarda takip edilecek.
TCMB faiz indirimi ile birlikte sinyalini verdiği kredi aktarım mekanizmasına yönelik makroihtiyati tedbirleri cuma günü piyasa kapanışı ardından açıkladı.
TCMB yıl sonuna kadar kullandırılacak referans oranların (yüzde 16.32) belirli bir katsayı üzerindeki ticari krediler için yüzde 20- yüzde 90 tahvil tutmasına kadar verildi. Böylece istisnalar hariç ticari kredilerde yüzde 22.85 üzerinde yüzde 20 tahvil tutulması; yüzde 29.38 üzerindeki krediler için yüzde 90 oranında tahvil tutulmasına kadar verdi.
KREDİ MİKTARI YÜZDE 10 İLE SINIRLI
Net ihracat başta olmak üzere KOBİ, yatırım, tarımsal gibi ekonomi yönetiminin hedefledikleri alanlarda kredilere yönelik istisnaların tamamını korundu. Yeni olarak "harcama mukabili" verilen krediler de tahvil tutulması zorunluluğundan hariç tutuldu. Ancak TCMB 29 Temmuz 2022 tarihine göre yüzde 10 kredi büyüme oranını aşan kredi için menkul kıymet tesisi mecburiyetini de yeni getirerek kredi büyümesini maliyeti azalsa da miktarını istisnalar hariç yüzde 10 ile sınırlayacak adım atmış oldu.
TCMB'nin kararı öncesi net ihracat gibi hükümetin cari fazla hedefi için istediği alanlardaki ticari kredi maliyeti tek haneye yakın, diğer ticari krediler yüzde 40'a yakın, bireysel krediler ise yüzde 50'ye yakın seyrediyordu. Bu adım ile yüzde 40 olan bölümün faizin düşmesi bekleniyor. Ancak tek etki bununla sınırlı değil.
Bankacıların hesaplamalarına göre tek haneye yakın kredilere yönelik politika faizi indirimi hariç her hangi bir adım gelmedi. Diğer ticari kredilerde ise yüzde 40 olan faiz oranı belirgin düşürecek, düşürülmemesi halinde ise bunun karşılığında tahvil tutma zorunluluğu geldi.
BANKALAR TAHVİL TUTMAK ZORUNDA
Ancak bu kredi büyümesi Temmuz sonundan yılsonuna kadar yüzde 10 ile sınırlanması da yüzde 80'e yaklaşan enflasyon ortamında "kolay aşılacağı" için aslında belirgin bir "sınırlama" da yapılmış oldu. yüzde 50 civarında seyreden bireysel krediler için ise anlamlı bir adım görülmedi.
Üst düzey bir bankacı, "Kredilerde hükümetin istediği alanlar dışındaki ticari kredi faizlerini düşürecek aynı zamanda bu kredilerin büyümesini de sınırlayacak adımlar geldi. Bankalar TCMB'nin istediği her şeyi yapsa bile, ki tamamını yapamazlar, yine de tahvil tutmak zorunda kalacaklar. TCMB krediler ve tahvil piyasası üzerindeki kontrolünü daha da artırdı" dedi.
Faizin enflasyona sebep olduğu görüşünü savunan Erdoğan'ın talepleri doğrultusunda geçen yılın sonunda politika faizini kademeli olarak 500 baz puan indirerek yüzde 14'e çeken TCMB, son yedi toplantısında enflasyondaki yükselişe rağmen politika faizini değiştirmemişti. TCMB geçen hafta ise faizi yüzde 13'e düşürdü.
Hükümet enflasyondaki düşüşü cari fazla odaklı politika ile daha sonra sağlayacağını belirtiyor. Ancak cari fazla enerji ithalatı nedeniyle bu yıl imkansız hale gelirken enflasyondaki düşüşün de cari fazlanın tamamlanması sonrasına atılması nedeniyle yükseliş her geçen gün belirginleşiyor.
DOLAR/TL PPK KARARI ARDINDAN YÖNÜNÜ YUKARI ÇEVİRDİ
Ağustos başında 18 seviyesine yükselerek 20 Aralık'tan bu yana yeni zirveyi gören ve ondan sonra 18'in hemen altında yatay seyre geçen dolar/TL geçen haftaki PPK kararı ardından yönünü yukarı çevirdi ve en yüksek 18.15'i test etti.
Kur bu sabah saat 0853'te 18.12/18.12 seviyesindeydi. Bu seviyeye göre TL'nin dolar karşısında keskin kayıplarının tekrar başladığı nisan sonundan bu yana kaybı yüzde 18, yılbaşından beri kaybı ise yüzde 27 oldu. Faiz indirimleri nedeniyle TL geçen yıl da yüzde 40 üzeri değer kaybetmişti.
www.idrak34.com