İzmir’in Buca ilçesinde 47 yaşındaki Pınar Saçıntı’nın yaşamı 2006’da Marmaris’te geçirdiği trafik kazasının ardından adeta büyük bir drama dönüştü.
Kaza sonrası boynu ve beli kırılan, 17 gün yoğun bakımda kalan Pınar Saçıntı, yüreğindeki azimle ve mücadeleci yapısıyla doktorları bile şaşırtıyor. Doktorların “Sadece gözlerini açıp kapatabilir” ve “Hiç ümit yok” dedikleri Saçıntı, fizik tedavi ile ayağa kalkıp yürüyebilmek için aralıksız mücadele veriyor. Dışarı çıkabilmek için bir tekerlekli sandalye almaması gerektiğini belirten ve bunun için de çalışabileceği bir işe ihtiyaç duyan Saçıntı “Evden çalışıp, kendi emeğimle yaşamak, kendi kazancımla tekerlekli sandalye alabilmek istiyorum. Böylece yeni bir eve taşınıp güneşi de görebileceğim. Ben kimseden yardım istemiyorum. Mutlu olabilmek için, tedavimi sürdürebilmek için kendi paramı kazanmak istiyorum” dedi.
"TIP BENİ KABUL ETMİYOR"
Saçıntı, şunları söyledi: “Bilimsel olarak omurilik kırıldıysa yaşam bitmiş demektir. Ama ben bunu hiç kabul etmedim. Önce yerde emeklemeye başladım. Hayata baştan başlıyor gibiyim. Günümün büyük bölümü egzersizle geçiyor. Sabah programıma başlıyorum. Doktorlar bugün raporlarıma bakıp boynumun kırık olduğunu görünce şaşırıyor ve bana mucize gözüyle bakıyorlar. Tıp beni kabul etmiyor. Felç gerçekten bir zengin hastalığı. İlk kaza geçirdiğimde kendi evim vardı ama satmak zorunda kaldım. Ancak maddi zorluklar devam ediyor.”