Diyanet-Sen tarafından “Akademik, sosyal ve kurumsal hayata katkı sunmak, ahlaki ve manevi çürümeler karşısında daha nitelikli din hizmeti vermek” amacıyla geçen yıl 6406 Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanı arasında yapılan “Diyanet Çalışanlarının Sorunları, Beklentileri, Din-Diyanet Algıları Araştırması”, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sunuldu.
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Kerim Alptekin araştırma sonuçlarının bir kısmını sendikanın web sitesinde yayınladı ve analiz etti.
Diyanet – devlet – toplum ilişkisi
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın statüsü ile ilgili olarak katılımcıların %48.2’si Diyanet’in özerk olması gerektiğini düşünürken, %50’si mevcut statü ile devam etmesi gerektiğini savunuyor. “Diyanet denetleme görevi yapsın, başkanlığın görevleri cemaatlere devredilsin” diyenlerin oranı ise sadece %1.7.
Diyanet’in topluma sunduğu İslam anlayışını katılımcıların %30.3’ü “Kuran merkezli İslam anlayışı”, ).2’si “ılımlı İslam anlayışı”, “%23’ü ilmihal merkezli İslam anlayışı” , %11.3’ü “ahlak merkezli İslam anlayışı”, %1.3’ü ise “mistik (sufi) İslam anlayışı” olarak tanımlıyor.
Araştırmadaki “Diyanet, din ile devlet arasına sıkışmış bir kurumdur” görüşüne katılımcıların %52.3 katılıyor.
“Diyanet personelinin görevi sırasında herhangi bir siyasi partiyi övmesini ve yermesini doğru bulmuyorum” diyenler katılımcıların %71.5’lik dilimini oluşturuyor.
Alevilik ve cemevlerinin konumu
Araştırmadaki “Aleviliği nasıl tanımlarsınız?” sorusuna verilen cevaplar ise şöyle: “Din” %1.4, “mezhep” %7.2, “tarikat” %2.9, “yaşam biçimi” %24.6, “Şia’nın bir kolu” %26.6, “siyasi oluşum” %12.1, “inanç ve erkan yolu” %3.9, “İslam’ın farklı kültürel yorumu” %8.7. Katılımcıların %12.6’lık bir kısmının konuyla ilgili “fikri yok”.
Katılımcıların %60.1’i cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini uygun bulmuyorken, %43’ü Kültür Bakanlığı’na bağlı yeni kurulan “Alevi-Bektaşi Kültürü Başkanlığı’nı destekliyor.
Farklı dini cemaatlere yaklaşım
“Türkiye’de farklı dini cemaatlerin olması zenginliktir” görüşüne %37’lik kısım katılmazken %43 katılıyor, ise kararsız.
Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık
Araştırmanın belki de en can alıcı noktası 6406 kişiden sadece %7.3’lük bir kesimin “Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık yoktur” diyebilmesi. %79.1’lik kesim Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık olduğuna inanıyor.
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Alptekin, araştırma sonucu için “iç acıtıcı” dedi:
“Böyle bir sonucun çıkması iç acıtan bir durum. Zira helal haram duyarlılığı, adalet, ehliyet ve liyakat ilkeleri en çok diyanette vardır, gibi bilinen algı karşısında çalışanların yüzde seksen oranında güvenini yitirmesi idare tarafından iyi düşünülmesi ve bir an önce bu olumsuz algıyı üzerinden silip atması gereken bir konudur. Komisyonlarda görev alan hocalarımız ve üst yönetim, bizler, sınav ve atamalarda kul hakkına girmemek için ehliyet ve adaleti hassasiyetle gözetiyoruz, diyebilirler. Ancak verilen cevaplarda sadece %7.3’ün evet atamalarda torpil yoktur demesi geriye kalan kararsızlarla birlikte %92’nin ise kesinlikle vardır yargısı hangi saiklerle oluştu? Derinlemesine kazı yapılması gereken bir mesele. Keşke helal ve haram duyarlılığı hassasiyetiyle yapıldığı söylenen maaş (promosyon) ihalesine yaklaşımda gösterilen itina, atamalarda, astlara yaklaşımda v.b gösterilseydi. Bu oranlar daha aşağı seviyelerde olabilirdi.”