Kosova’da meydana gelen olaylar sonrası, NATO Müşterek Komutanlığı’nın talebi üzerine bir komanda taburunun 5 Haziran’a kadar Kosova’daki Sultan Murat Kışlası’na intikal etmek üzere görevlendirildiği duyuruldu. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İlhan Üzgel, hem operasyonun detaylarını hem de 28 Mayıs’ta yapılan seçimin perde arkakasını ve AKP’li Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi ile Türkiye’yi nelerin beklediğini Cumhuriyet TV’de anlattı.
“POLİSİYE BİR FAALİYET VAR”
Üzgel, Türk askerinin Kosva’ya gönderilmesine ilişkin, “Sırpların taş ve sopalarla protestosuna karşılık polisiye bir faaliyet var, askeri bir operasyondan söz etmiyoruz, askeri bir güç kullanımı yok. NATO’nun 90’lardan itibaren etnik çatışmalar dolayısıyla kendisine biçtiği rolün bir uygulamasıdır. Normalde NATO, bir polis örgütü değil, sokak kavgalarına, protestoları bastırmak için kurulmuş bir örgüt değil ama Avrupa’da bir istikrar sağlansın diye bu faaliyeti de Kosova’da yürütüyor” açıklamasında bulundu.
“AMERİKA İLE ERDOĞAN ANLAŞTI”
28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinin perde arkasında yatan uluslararası görüşmelere dair iddialarda bulunan Üzgel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erdoğan’ın bir oyunu vardı ve onu çok başarılı oynadı. Muhalefet maalesef Erdoğan’ı deşifre etme konusunda korkunç yetersiz kaldı. AKP’nin, aslında örtük, latan denen bir batıcılığı var. NATO ile ilişkiler Hulusi Akar, İbrahim Kalın aracılığıyla gayet iyi götürüldü, bu çizgi güçlenerek devam edecek. Hulusi Akar, Türkiye-NATO arası ilişkilerde bir ara yüzdü. Amerika, Biden yönetimi ile Erdoğan anlaştı. Erdoğan, ‘Beni Türkiye’de destekleyin, ben istikrarı koruyayım, size de daha az sorun çıkartırım’ dedi ve pazarlık bunun üzerine yapıldı. İbrahim Kalın’ın zaten nisan ayında Washington ziyareti var, muhtemelen bunları konuştular. Amerika’nın Erdoğan alehine bir şeyler yapmaması, elindeki kozları kullanmaması, içeride serbest bırakması ona yetti. Amerika, Halk Bank’ı hiç gündeme getirmiyor. Halk Bank’a 10 milyar dolar ceza çıkarsaydı dolar 30’a çıkardı, ekonomiyi finansal bir krize sokardı ama bunları yapmadı. AKP bunu alarak tersine çevirdi ve muhalefeti Amerikancılıkla suçladı”
“ERDOĞAN, DÖVİZ BULMAK İÇİN MEHMET ŞİMŞEK’İ KULLANIYOR”
Ekonomiyi dış siyasetin şekillendirdiğine vurdu yapan Üzgel, “Siyaset, siyaset kuralları ile ekonomi, ekonomi kuralları ile gitmiyor. O nedenle iktisatçılar da siyaset bilimciler de yanılıyor. Türkiye 2001’deki gibi bir akut krize girmiyor, hala başka sorunlar var ekonomide ama Türkiye’nin içinde bulunduğu durum batı için elverişli. Ekonomik ve siyasi sonuçları olduğundan tam batırmak istemediler, kıvamını bulmuş bir ekonomik mantık var. Tükiye’nin şu anki ekonomik kırılganlığından batı memnun. Erdoğan Türkiye’nin borçlanma kredibilitesini batı sistemine mesaj vererek azaltmaya çalışıyor. Döviz bulmak zorunda oldukları için Mehmet Şimşek’i kullanıyor” dedi.
“AKP, ORTADOĞULULAŞMA SÜRECİ YAŞATIYOR”
İlerleyen dönemlerde oluşabilecek siyasi tabloyu analiz eden Üzgel, “AKP ile ilgili şu ana kadar ne yaşadıysak yoğunlaşarak yaşayacağız. Daha fazla İslamcılık, dafa fazla baskı, daha fazla tek adam, daha çok kutuplaşma olacak. Ekonomik koşullar iyi olmayacak. Daha çok insanın yurt dışına gitmesi, daha fazla sığınmacıya vatandaşlık verilmesi olacak çünkü Türkiye toplumunu muhafazakarlaştırmak istiyorlar AKP bize ortadoğululaşma süreci yaşatıyor. O yüzden Erdoğan da daha fazla nitelikli insanın Avrupa’ya gitmesini istiyor” ifadelerini kullandı.