Düşünce kuruluşu Enstitü Sosyal tarafından gerçekleştirilen “Dijital Çağda Ailenin Dönüşümü: Yeni Nesil Bağlar ve Dinamikler” araştırmasında ürkütücü sonuçlar ortaya çıktı.
Araştırma sonuçları ailelerin birlikte geçirdiği zamanın ciddi ölçüde azaldığını ortaya koydu. Ailece geçirilen zaman diliminde ise çevrim içi iş veya eğitim ile sosyal medyada zaman geçirildiği kaydedildi.
MEMNUNİYETSİZLİK ARTIYOR
Dijitalleşemeyen ebeveynlerin otokontrol oluşturamadığı belirtilen araştırma sonucuna göre algoritmalar geliştikçe sosyal medya bağımlılığı artış gösteriyor. Aynı zamanda TV ve dijital içeriklerin giderek “yalnız başına izlenecek” aktiviteler hâline geldiği ortaya kondu. Rapora göre bu durum ev içinde bireyselleşmeyi ve yalnızlaşmayı artırırken aile içinde konuşulacak ortak konuların sayısını da giderek azalttığı kaydetti.
Aile içinde rollerin değiştiği kaydedilen raporda şu sonuçlar yer aldı:
Aile içinde roller dönüşmekte. Benzeri yaşanmamış bir nesiller arası iletişim ve tutum farklılığı yaşanıyor. İlişkiler gerginleşiyor, ebeveynlerde kafa karışıklığına yol açıyor. Memnuniyetsiz bir ebeveyn ve çocuk kuşağı doğuyor. Çocuklar ve gençlerde uyum sorunu ve gelecekten umutsuz olma duygusuna yol açıyor.
Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, yaptığı açıklamada ailelerin dijital kullanım konusunda çocuklarından yana çaresiz olduklarını belirtti. Yetişkinler ile çocukların bağının koptuğu bir döneme geçildiğini aktaran Armağan “Aslında aynı evdeler, herkes bir arada ama fiziki olarak evde olsalar da zihnen orada değiller. Yetişkinler televizyon, çocuklar telefon veya bilgisayar ekranlarında” dedi.
Prof. Dr. Hatice Ferhan Odabaşı “Soframız hâlâ kutsal. Yani yemek masasına kimse cep telefonunu getirmiyor. Yemek zamanı herkes için hâlâ özel” dedi.
YAPILMASI GEREKENLER
Çocukların sınırlamalara uyması için ebeveynler önce kendi otokontrollerini sağlamalı.
Dijital araçların ve platformların belli bir zaman sınırına sahip olması ve otomatik olarak kilitlenme özelliğinin olması daha kontrollü bir kullanım imkanı sağlayabilir. Otomatik kilit özelliğine sahip dijital araçlar ve platformlar, teknoloji ile ilişkiyi daha kontrollü hale dönüştürebilir.
Çocukların dijital araç kullanımlarının yasaklanması çoğunlukla aile içinde gerilimi artırmaktadır. Bunun yerine etkili strateji, aile üyelerinin tümünü dijital araçlardan uzak tutacak seçenekler çoğaltılması olabilir.
Dijital okuryazarlık eğitim programları yaygınlaştırılmalı ve bu eğitimlere erişimin maddi ve manevi anlamda imkânlar dâhilinde olması sağlanmalı.
Başta siber zorbalık ve güvenlik riskleri olmak üzere 18 yaş altındaki çocukların karşılaştığı dijital tehditlerin ulaştırılması için özel bir şikâyet mekanizması kurulmalı.