Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dün yaptığı görüşmenin içeriğine değinen Destici, "Ülke ve dünya gündemindeki önemli konuları istişare etme fırsatı yakaladık. Bunların içerinde 2023 seçimleri de var. Hakeza baş örtüsü ve ailenin korunmasına yönelik bir anayasa değişikliği teklifimiz olacak. Adalet Bakanlığı'mız hazırlığı yapıyor. Biz Cumhur İttifakı olarak bu teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunacağız. İnşallah önümüzdeki hafta bu da Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmış olur diye düşünüyorum" dedi.
AKP'nin türban serbestisine "anayasal güvence" iddiasıyla verdiği teklif konusunda Millet İttifakı'na çağrı yapan Destici, "Bizim 6'lı masadan beklentimiz, eğer gerçekten inanç hürriyetinin yanındalarsa bu anayasa değişikliği teklifini birlikte verelim. Yok, vermiyorlarsa da en azından referanduma götürecek sayıyı, ben tahmin ediyorum ki İYİ Parti bunu destekleyecektir. Çünkü desteklemediği zaman da tabanına hesap veremez duruma gelir. Referandumda da halkımız ne karar veriyorsa biz ona razıyız" ifadelerini kullandı.
FİNCANCI'YI 'TERÖR PROPAGANDASI'YLA SUÇLADI
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın, gözaltına alınması ile ilgili de konuşan Destici, "Tabii, biz kimsenin gözaltına alınmasından mutlu olmayız; ama birisi de kanunlarımıza aykırı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK), kahraman ordumuza iftira atarak terör örgütünün propagandasını yaparsa elbette bunun da hukukta, anayasamızda bir karşılığı var" diye konuştu.
"ÜNAL KASTINI İFADE EDEMEDİ"
Destici, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın Cumhuriyet'i hedef alan sözlerine ilişkin de şunları kaydetti:
"Kastı, anladığım kadarıyla Türkçeden ziyade alfabenin Cumhuriyet ile birlikte değiştirilmesi; ama kastını doğru ifade edememiştir. Bu tartışılabilir; ama dönemin şartları belli ki değiştirmeyi bir zorunluluk haline getirmiştir. Aradan 100 sene geçmiştir, bir kayba sebep olmuş mudur, olmuştur. Kazanımı da olmuştur, kaybı olduğu gibi. Artık bu tartışmaları Türkiye'nin geride bırakması gerekmektedir. Bizim bunlarla geçirecek vaktimiz yok."