BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Destici, açıklamasında, Cumhuriyetin, 'kimsesizlerin kimsesi' olduğunu hatırlatarak "Evlatlarımızın katillerine elimizi uzattığımız gün, Cumhuriyet ‘kimsesizlerin kimsesi’ olma vasfını kaybedecektir. PKK tarafından iki dönem milletvekili yapılmış bir soytarı dün, 'Kürdün inkârı ve imhası üzerine kurulmuş Cumhuriyet'iniz Cumhuriyet değildir' diye açıklama yapmış. Sen kimsin ki benim Kürt kardeşlerim adına konuşuyorsun. Sen Kürt olamazsın ki. Kürt, Türk bin yıldan beri bu topraklarda kardeşçe yaşıyor. Yine bugün, yerel seçimlerde, CHP’nin İstanbul’da, terör örgütünün partisine ‘kontenjan’ olarak ayırdığı Esenyurt’un sözde belediye başkanı, PKK/KCK ile düzenli ve sürekli iletişim içinde olduğu için gözaltına alındı. 'Kent Uzlaşısı' diye sunulan iş birliğinin sonucunda, bu durumun yaşanacağını, yerel seçim sürecinde defalarca dile getirdik. Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhuriyetin kuruluşunun 101’inci yılında Atatürk'ün partisini PKK terör örgütü üyesi uzantısı mensubunu belediye başkanı yaparak, maalesef milletin gözünde yerle bir ettiler. Böyle birisini nasıl belediye başkanı yaptınız? Yıllardır konuşulmayan bir konu ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Tırnak içinde 'Kürt sorunu.' CHP eliyle, uzantıları eliyle bir Kürt sorunu dayatılmaya çalışıyor. Ben Özgür Özel’e soruyorum, lütfen bize açık bir kanalda, ‘Kürt sorunu’ nedir bunun bir tarifini yapın. Bu demokratik bir sorun mudur? CHP ve bunu dillendirenlere göre yoksa bir statü sorunu mudur?” diye konuştu.
‘TERÖRE ASLA VE KATA HAYAT HAKKI TANIMAMALIDIR’
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz çözüm sürecinde en büyük hatalardan birisi neydi; o günden söyledik, onun için bugün çok rahat konuşuyoruz. Muhatap kimdir, muhatap bizim Kürt kardeşlerimizdir. Zaten şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, belediyelerin meclisinde her türlü taleplerini dile getirmektedirler ve devletimizde her talebi karşılamaktadır ve karşılamalıdır. Çünkü biz biriz ve bir milletiz kardeşiz asla kimsenin de bozdurmasına müsaade etmeyeceğiz. Ortada ‘Kürt sorunu’ diye bir şey yok. Ortada açık ve net bir ‘terör sorunu’ vardır. Emperyalizmin menfaatleri doğrultusunda kurdurulmuş ve desteklenen bir terör örgütü var. Bu terör örgütü, askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi, bununla birlikte çoğu Kürt kökenli, 40 binin üzerinde vatandaşımızı katletmiştir. Önümüze, vatan topraklarımızın olduğu bir harita koymuşlar; ‘şuraları biz istiyoruz’ diyorlar. ‘Evet’ derseniz, burayı terör örgütü yönetecek. Onların takdir ettikleri sürede de giderlerini Türkiye Cumhuriyeti Devleti ödemeye devam edecek. Buna da ‘demokratik özerklik’ diyeceğiz diyorlar. Biz buna evet diyebilir miyiz? Diyemeyiz ve asla demeyeceğiz. Bu konuda en büyük endişeyi de önünüze koydukları haritada yer alan bölgelerde yaşayan, namuslu, ahlaklı, inançlarına, devletlerine, milletine bağlı Kürt kardeşlerimiz yaşıyorlar. Kaderlerinin, evlatlarının, hürriyetlerinin, bir katil ve hain sürüsüne, 100 yılı aşkın süredir bölgemizin kanını emen vampirlere teslim edileceğinden endişe ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, en çok onlar için, teröre asla ve kata hayat hakkı tanımamalıdır. Çözümü söylüyorum. Katilleri, hainleri cezalandırırsınız, devlete başkaldıranların başını ezersiniz, sorun kökünden çözülür"
Destici, infaz düzenlemesine olumlu baktıklarını ama cezaların daha da artırılması ve bazı suçlara idam cezasının geri gelmesini belirtti.
Destici, asgari ücret zammının açıklanan verilerden aşağıda olursa kabul etmediklerini de vurgulayarak "2025 yılı bütçesi, aralık ayının başında Meclis Genel Kurulu'na gelecek. Bütçenin ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini diliyorum. 2025 yılı bütçesinde; terörle mücadeleye ayrılan kaynağın, ekonomimizde neden olduğu kayıpların, siyasi partilere özellikle 'terör örgütüne destek olmak üzere' Gazi Meclisimize sızdırılanlara hazineden verilen paranın, geçmişten bugüne teröre dair söylediklerimizle birlikte değerlendirilmesini aziz milletimizden istirham ediyorum" ifadelerini kullandı.