Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından iki ay geçti. Binlerce kişinin öldüğü, on binlerce kişinin yaralandığı depremin ardından bölgedeki hukuki süreci Türkiye Barolar Birliği Başkanı avukat Erinç Sağkan ile konuştuk.
‘Çok sayıda hukuki ihtilaf ve uyuşmazlık söz konusu’ diyen Sağkan, "Hem ceza boyutu var hem hukuk yargılaması boyutu var. Ceza davasının da öncelikle soruşturma aşamasında delillerin toplanması büyük önem arz ediyor. İl merkezlerinde ölüm meydana gelen bütün enkazlarda Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından numune alınması, karot alınması gibi gerekli teknik işlemlerin yapıldığını gözlemlediğimizi ifade edebilirim. Bu aşamadan sonra artık başsavcılıklar tarafından bu numunelerin gerekli teknik bilir kişi raporları alınacak. Aynı zamanda sorumluluklara ilişkin faillerin kimler olduğunun tespiti yoluna gidilecek" dedi.
Sağkan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hukukçular olarak önceliğimiz, bu işin sadece müteahhit kısmıyla sınır tutulmaması aynı zamanda belediyeler ve bakanlıklar nezdinde denetlemekle görevli olan ilgili sorumluların yapı denetim firması yöneticilerinin, fenni mesullerini de yargı önünde hesap vermesini sağlayacak bir soruşturma sürecinin yürütülmesi. Bu konuda ne kadar etkin bir soruşturma yürütüldüğünü ise ancak ilerleyen haftalarda gözlemleme şansımız olacak. Bu raporlar alındıktan sonra da düzenlenecek iddianamelerle birlikte ceza davalarının kovuşturma süreçleri başlayacak" diye konuştu.
"SÜRECE GÖRE NETLEŞİR"
Sağkan, "Nisan ayının ilk haftasına kadar depremin hissedildiği 11 ilimizde yargı sürelerinin durması yönünde bir karar alınmıştı. Öğrendiğimiz kadarıyla depremin ağır şekilde etkilediği Hatay Kahramanmaraş Adıyaman ve Malatya'da bu süreler 1 Mayıs tarihine kadar uzatılacak. Bu şekilde bakanlıktan bir bilgi aldık. Ancak henüz bu bilgiye ilişkin kararname yayınlanmadı öncelikle bunu bekliyoruz. Bu kararnameye göre de işleyecek süreç biraz daha netleşecektir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"GÖREVLENDİRME YAPILMALI"
Hukuk davalarına değinen Sağkan, "Vatandaşların uğradıkları hak kayıpları ve bunlar için açılacakları tazminat davaları süreçleri var. Burada çok daha karışık bir hukuki süreç bizleri bekliyor. Çünkü adli yardım ödenekleri maalesef ki bu yıl için artırılmadı şu anda. Haliyle vatandaşların, özellikle ekonomik durumu yetersiz olan vatandaşların ki deprem bölgesindeki tüm vatandaşları bu kategoride kabul etmek zorunluluğumuz var. Onlara ilişkin olarak onların adalete erişiminde devlet tarafından avukat atanmasına ilişkin ciddi ekonomik sorunlar yaşanacağını öngörüyoruz ve bu konuda halen bir tedbir alınmış değil" dedi.
"AYRI BİR DAVA KONUSU OLACAK"
Personel ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Sağkan, "Bu davaları yürütecek çok sayıda hukuk mahkemesi hakiminin ve adliye personellerinin görevlendirmelerinin yapılması gerekiyor. Burada her ilde bir dava ve temel olarak tek bir dosya üzerinden yürüyecek bir soruşturma ve kovuşturma sürecinden bahsetmiyoruz. Her bir enkaz ayrı bir soruşturma ve ayrı bir dava konusu olacak" dedi.