Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ili etkiledi. Son açıklanan resmi rakamlara göre 38 bin 44 kişi yaşamını yitirdi, on binlerce kişi de yaralandı. Binlerce bina yıkıldı, çok sayıda bina büyük hasar aldı.
Depremde en büyük yıkımı yaşayan illerden biri de Hatay oldu. Hatay’ın Dörtyol ilçesine bağlı Ocaklı Mahallesi Akpınar Sokak'ta evleri bulunan 8 kişilik Keser ailesinin de evleri içinde yaşanılamaz hale geldi. Ailenin bir kısmı 10 gün boyunca arabada, bir kısmı ise ahırda kaldı.
10 gün boyunca kendilerine yardım gitmediğini aktaran aile üyeleri, ancak dün bir tanıdıklarının kendilerine konteyner gönderdiğini ve deprem günü olan 6 Şubat'tan bu yana ilk kez dün gece konteynerde kaldıklarını söyledi. Aile üyeleri, bir tanıdıklarının gönderdiği elektrikli sobayı da yüksek fatura korkusuyla yakamadıklarını söyledi.
“ARABANIN İÇİNDE KALDI ÇOCUKLARIM, AHIRDA KALDI”
Gıda, su ve ısınma ihtiyaçları olduğunu belirten büyükanne Zeynep Keser ve diğer bir aile üyesi Duygu Keser yaşadıkları zorluğu anlattı.
Zeynep Keser, deprem anında evden dışarıya kaçabildiklerini söyleyerek, “Evimiz uçmak üzereydi biz aşağı indik. Kaçtık, yağmurun altında dışarılarda gezdik. Gelip bakan olmadı. Eve giremiyoruz. Arabanın içinde kaldı çocuklarım. Ahırda kaldı” dedi.
"BİZE DEVLETTEN HİÇ YARDIM GELMEDİ"
Duygu Keser ise evlerine gelen ekibin, evlerinin az hasarlı olduğunu söyleyip gittiğini aktararak, “Bizim evimize gelip baktıklarında az hasarlı diye gösterdiler. Ama içerinin girilecek hali kalmadı. Biz lavabo ihtiyacımız için mecbur giriyoruz. Sırayla bekliyoruz kapıda bekliyoruz, kapıları kapatamıyoruz korkuyoruz. Yemeği küçük tüpte yapıyoruz, bazen dışarıda yapıyoruz. Bize devletten hiç yardım gelmedi. Kaynımın bir arkadaşı sağ olsun o bize yardım etti, konteyner geldi, satın aldık. Durumumuz da öyle iyi değil” diye konuştu.
"VERGİLERİ ALIYORLAR AMA ‘HALİNİZ NE’ DİYEN OLMADI”
Zeynep Keser ise “Bir şey yapacak durumumuz yok. Paramız olsa… Sadece benim bir emeklilik parasıyla geçiniyoruz. Bir çocuğum asgari ücretli, işe gidiyor. Ona da daha yeni başladı. Gören olmadı bizi. ‘Haliniz ne’ diyen olmadı. Vergileri veriyoruz ama ‘Nasıl veriyorsun’ diyen olmuyor. Alırken alıyorlar, bu rezilliğimizi gelip kimsenin gördüğü yok. Biz bu durumdayız. Az hasarlı diyorlar. Dünya bir para toplandı hani? Kime verdiler. Oraları görseler baştan kurarlardı. Ama şuna vergi, buna vergi, canımızı alıyorlar zaten. Aldığım biz emekli parası. Çocuklarla beraber kalıyorum. Oğlumun işi de yok. Ortada kaldık" dedi.