İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde yaşayan Dilber Aktürk yanında gezdirdiği deprem çantası çalınınca dünyası başına yıkıldı. 11 ili de yerle bir eden depremin o kıyameti andıran görüntülerini izleyen herkes gibi büyük bir korkuya kapılan Dilber Aktürk de hemen bir deprem çantası hazırlamaya karar verdi.
Olası bir depremde canlarını kurtarabilirlerse sokakta çocukları sersefil kalmasınlar düşüncesiyle hazırladığı deprem çantasının içine altınlarını da koymuştu.
Çantanın içine koydukları arasında alyans, beştaş, 20 çeyrek altın, 1 metre zincir, küpeler, 400 dolar, 1500 TL de para vardı. İki hafta önce pazara giderken o çantayı da yanına almıştı.
‘Çocuklarımın rızkı gitti’ diyerek günlerdir gözyaşı döken Dilber Aktürk üzgün, çaresiz ve perişan bir şekilde başına gelenleri Show Haber'e şu sözlerle anlattı:
İki hafta oldu, içime düşen yangın ateşini bir allah bilir bir de ben. Dokunmaya kıymadığım alyansım parmağıma takmadığım alyansım bile poşetin içine koydum. Sanki onları öyle bir hazırladım ki alıp götürsünler diye.
"Her şeyimi götürdüler"
Ben yani pazara cüzdanımı bile götürmezdim depremden korktum. Allah korusun çocukların ortada kalır o şüpheyle altınları çantanın içine koyup da pazara götüreyim dedim. En azından çocuklarıma harcarım diye. Alıp bebek arabasına astım. Tezgaha eğilip kalkışımla çanta yok her şeyimi alıp götürdüler. Toplam 200 bin lira değerinde. Eşkalleri belli zaten. Görüntülerde anne ile kız var. Millet çocuklarını okutuyor bir şey öğretmek için bunlar da çocuklarına hırsızlık öğretiyorlar.
74 sabıkası var
Dediklerine göre 74 tane sabıkaları var. Bunlar nasıl bir ceza almaz da dışarıda dolaşır milleti dolandırırlar. Çocuklarım hep diyorlar sen niye üzülüyorsun, niye ağlıyorsun, çanta gitsin. Onlar ne bilsin içinde altınlar var, onların geleceği var. Kaç senenin emeği var içinde.