Denizlerde akşamüstleri ve özellikle fırtınalı havalarda oluşan dalgalara her birimiz oldukça aşinayız. Bu durum bazı zamanlar bizi endişelendirir ve denizden çıkmamıza sebebiyet verir. Peki ya kare dalgalar? Onlar için neden endişelenmeliyiz?
Bu sıra dışı kare oluşumların nasıl meydana geldiğine ve onlarla nerede karşılaşabileceğimize daha yakından bakalım.
Bildiğimiz normal dalgaların çoğu paralel hareket eder ve yatay olarak kırılır ancak kare dalgalar, dik açılarda çarpışarak gördüğümüz o blokları oluşturur.
Büyük ölçüde okyanuslarda görülen kare dalgalar, aslında oldukça nadirdir fakat Fransa’nın Biscay Körfezi’ndeki “Île de Ré - Isle of Ré” adasında bu görüntüyle yılın belli zamanlarında karşılaşmak mümkün.
3 metre yüksekliğe kadar ulaşabilen ve bir anda ortaya çıkıp kaybolabilen bu oluşumlar, şimdiye kadar Güney Pasifik ve Atlantik Okyanusu’ndaki açık sularda da görülmüştü.
Okyanus, tıpkı bir ızgara desenine benzemeye başladığında bu kare dalgaları tespit etmek oldukça kolaydır ve her dalga, karşıt dalga tarafından parçalanır.
Isle of Ré’deki bu dalgalar, iki dalganın okyanusta buluşup, kareler oluşturduğu bir ızgarayı andırırken, iki farklı yönden ve iki farklı hava sisteminden gelmeleri nedeniyle birtakım tehlikeler oluşturur. Bu sebeple onlara, karşıt ve güçlü akımlar eşlik eder.
Peki bu dalgalara sebep olan nedir?
Aslında bu sorunun birçok cevabı var. Bazen "çapraz dalgalar" olarak da adlandırılan bu kare dalgalar, farklı hava sistemlerinden farklı dalgalar, dik bir açıyla buluştuğunda meydana gelir.
Koşulların çapraz dalgalar için ideal olduğu Isle of Ré gibi bölgelerde tutarlı ve düzenli olabilir, kendiliğinden oluşabilir ve yalnızca birkaç kısa dalga boyunca devam edebilir.
Bazen hava, dalgaları bir yönde iterken akıntı başka bir yöne hareket eder, kimi zaman ise tropikal fırtınalar, zıt yönde dalgalar gönderdiği için bu kare görünüme sebebiyet verebilir.
Ayrıca rüzgar kesmeleri, dalgaları yeniden yönlendirebilir ve onları hâlihazırda oluşmuş ve farklı yönlerde devam eden dalgalara çarparak şeklini değiştirebilir. Yine hafifçe farklı açılardan gelen iki dalganın birleşerek, daha belirgin bir dalga veya daha büyükçe bir tepe noktası oluşturmasıyla da kendilerini gösterebilirler.
Bu oluşumların güvenliği noktasındaki görüşler ise bir hayli tartışmalı.
Bu dalgaların bazen küçük oldukları takdirde herhangi bir tehlike arz etmeyecekleri belirtilse de, genellikle çeşitli riskler oluşturabileceği konusundaki çıkarımlar çoğunlukta.
Bu fenomen, akıntıların kuvvetli olmadığı sığ sularda denizciler ve kendine güvenen yüzücüler için büyük oranda tehlike oluşturmaz fakat yüzücüleri denize çekebilen akıntılar, zorlu yüzme alanlarında tehlikelidir.
Bu akıntıları fark etmek kimi zaman zor olsa da aslında bazı işaretlerle öngörülebilir.
Aslında kare dalgaların ciddi anlamda risk teşkil edeceği yer, karşı dalga akıntılarının ve su hacimlerinin birikebileceği ve aynı zamanda gemilerde şiddetli dengesizliklere neden olabileceği açık denizlerdir.
Bu durum, gemi ve tekneleri su alma riskiyle karşı karşıya bırakır ve doğal olarak kaza ihtimali de artış gösterir. Avrupa Uzay Ajansı’na göre ise bu kare oluşumlar, 1995’ten 1999’a kadar gemi kazalarının büyük bir bölümünden sorumluydu.
Kaynaklar: IFL Science, Surfer Shype, Surfer Today