Yüksek enflasyonla TL maliyetleri artan ihracatçılar, kurların sabit kalmasından yakınarak 23-25 TL’lik bir dolar kuru talep ediyor. Aksi halde yurtdışında pazar kaybedeceklerini söyleyen ihracatçılar için “özel kur” hazırlığı yapıldığı söyleniyor. Bunun yanı sıra iktidarın finansmana ulaşamayan ihracatçılar için yakında yeni paketler açıklaması da bekleniyor.
İktidarın TL’ye değer kaybettirip ucuz maliyetle ihracatın artırılmasını önceleyen yeni ekonomi modelinin sonu; yüksek enflasyon, ihracatçıyı da yurttaşı da memnun etmeyen kur, düşen alım gücü ve patlayan dış ticaret açığı oldu. Bu durum Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi de karşı karşıya getirdi. Nebati, ihracatçıları destekleyerek kurun daha da yükselebileceğini ima ederken Kavcıoğlu, yeni bir kur politikası olmadığını belirtti. Yaşanan durumu ihracatçılarla konuştuk.
YENİ KREDİ YOLDA
TL bazında yüzde 400’e varan maliyet artışları ile rekabet gücünü kaybettiklerini söyleyen İstanbul Hububat İhracatçıları Birliği Başkanı Kazım Taycı, dolar bazında fiyat artıramadıklarını belirtti. Taycı, “Kurda artışa ihtiyaç var ama hükümet de seçim sürecinde enflasyon hedeflerinde ısrarcı. Ara formül olabilir mi ihracatçıya özel kur yapılabilir mi diye sormak lazım. Maliyet tutturamıyoruz ve pazar kaybetmekten korkuyoruz” dedi. Taycı ayrıca, finansmana erişim konusunda hâlâ sorunlar olduğunu belirterek iktidarın yakın zamanda bu konuda özel bir duyurusu olacağını belirtti.
Bakanlık ve Merkez Bankası arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğunu belirten Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi ise “Özel kur olamaz ama kurlar bu haliyle kalırsa 2023’te işimiz zor. Genel maliyetlerimiz o kadar arttı ki elektriği bedava verseler bile kurtarmaz. Kurun en az 25 TL olması lazım” diye konuştu.
İŞLERİMİZİ KAYBEDİYORUZ
TOBB Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat ise bakanlığın açıklamalarından ve yapılan görüşmelerden yola çıkarak kademeli bir kur artışı beklediğini söyledi. Resesyon sebebiyle talebin azaldığını ve dolar bazında zam yapacak müşteri bulamadıklarını belirten Fayat, şöyle konuştu: “Müşterinin bizden çok daha ucuza aldıkları ülkeler var. Pandemide bizden yüzde 20 daha ucuza satan ülkeler şimdi yüzde 40-50 daha ucuza satıyor. Pandemide bize gelen işler 2022 sonunda gitmeye başlamıştı elimizden. Şimdi pandemiden önce yaptığımız işler de gitmeye başladı.”
"AVANTAJ KURLA DEĞİL TEKNOLOJİ İLE OLUR"
Kur karmaşasını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise “İhracatta avantajın anlık kurlarla değil, tutarlı sanayileşme ve teknoloji politikaları ile olduğu görüldü” dedi. Kozanoğlu’nun değerlendirmesi şöyle:
“AKP’nin ilk 9-10 yılı küresel konjonktürün de etkiliyle sermaye girişlerinin hızlandığı, TL’nin reel anlamda değer kazanmasıyla sanayinin yıprandığı bir dönemdir. Bu süreçte ihracatın dış girdi bağımlılığı da artmıştır. Böyle bir altüst oluştan sonra yapısal dönüşüm gerçekleşmeden ödemeler dengesi istikrar kazanmaz. Nitekim 2018 ve 2021 kur şoklarında ihracat artsa da ithalat da arttı.
İhracattaki artış büyük ölçüde miktar artışından değil, küresel enflasyondan kaynaklandı. Bugün de ihracattaki duraklamanın nedeni kurdan ziyade AB’deki durgunluktan kaynaklanıyor. Yoksa reel kur 2021 Aralık ayının üstünde olsa da TL hâlâ değersiz.”