*Bu yazı gazetemizin 99'uncu yıldönümü için hazırlanan ekte yayımlanmıştır.
Cumhuriyet’i pek çok alanda ilk ve tek gazete yapan unvanlara göz atıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor:
- Adını ulu önder Atatürk’ün verdiği tek gazete
- Gazeteyi çıkarmadan önce kamuoyunun taleplerini ölçmek için okur anketi düzenleyen tek gazete
- Cumhuriyet’le yaşıt olan tek gazete
- Latin harfleriyle basılan ilk gazete
- Darbe dönemlerinde yayını en çok ve en uzun süre engellenen gazete
- Sıkıyönetim dönemlerinde yazar ve yöneticileri en çok hapsedilen gazete
- Terörün azgınlaştığı yıllarda okurları en çok saldırıya uğrayan gazete
- Okurlarının kendi inisiyatifiyle örgütlendiği tek gazete
- İlk kültür-sanat, kitap, bilim-teknik, mizah ve hafta sonu eklerini veren gazete
- Yabancı dilde yayın yapan ilk gazete
- Ankara Ulus’taki Zafer Anıtı, Menemen’deki Kubilay Anıtı ve 1964’te Kıbrıs krizi sırasında ABD’nin hibe ettiği çıkarma gemilerinin kullanılmaması kararına tepki olarak “Başkalarının vermediğini Millet Yapar” kampanyalarını başlatarak iki anıtı ve 18 çıkarma gemisini ulusumuza kazandıran tek gazete
- 1938 yılında başlattığı kampanya ile Türk Bayrağı Yasası’nın çıkmasını sağlayan gazete
- Falih Rıfkı’dan Yaşar Kemal’e, Fakir Baykurt’tan Necati Cumalı’ya, Erdal Öz’den Füruzan’a, Samim Kocagöz’den Ümit Kaftancıoğlu’na, Peride Celal’den Talip Apaydın’a pek çok yazara ait roman tefrikalarını yayımlayan ilk gazete
- 1992’de Cumhuriyet Vakfı’nın kurulmasından bu yana patronsuz tek gazete...
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Tüm bu özellikleriyle Cumhuriyet’in sadece Türkiye değil dünya basın tarihinde de bir örneğine rastlanmaz.
Peki hiç düşündük mü ya Cumhuriyet olmasaydı?