Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ‘’Büyük Rumeli Buluşması’’ programında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizleri en kalbi duygularımla hürmetle selamlıyorum. Buradan tüm Rumeli Balkanları gönül coğrafyamızın dört bir köşesini yürekten selamlıyorum. Kalbi bizimle çarpan tüm kardeşlerimize sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Bugün burada asırlar boyunca Viyana kapılarına dayanan Akıncılarımızın seslerini duyuyorum. Bugün burada Rumeli türkülerinin narin kanat çırpışlarını duyuyorum.
Bizim de Rumeli'nin dört bir yanında yarimiz var. Bizim 3 kıta 7 iklimde gönüllerimizin bir olduğu nice kardeşlerimiz var. Karşımda Türkiye aşıklarını görüyorum.
28 Mayıs'ta sandıktan çıkan sonucu gösteren şu sevginiz için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Siz ne güzel insanlarsınız. Siz ne vefakar insanlarsınız. Rabbim muhabbetimizi daim eylesin diyorum.
Kardeşlerim biz istiklal ve istikbal bayrağını Osmanlı'dan devralmış bir devletiz. Türkiye Cumhuriyeti bin yıldır bu topraklarda mücadele veren halkın devletidir.
ERDOĞAN ALİYA İZZETBEGOVİÇ İLE SON ANISINI ANLATTI
Aliya'yı son demlerinde ziyaret ettim. Son cümleleri çok manidardı. Dedi ki "Tayyip evladım bu topraklar evlad-ı Fatihandır. Bu topraklar size emanet" dedi. Oğlundan duydum dedi ki: "Babam sizi görene kadar konuşmuyordu"
Biz oralara bir emanet olarak bakmaya devam edeceğiz.
Anadolu'yu yurt eyleyen kardeşlerimizde Çanakkale'de destan yazdık. Kendisi de Rumelili olan Gazi Mustafa Kemal öncülüğünde İstiklal Harbimizi zaferle taçlandırdık. Anavatanlarından sürgün edilen Çerkes kardeşlerimiz, Kırım Tatarları Ahıska Türkleri, Rumeli muhacirleri Osmanlı'da huzurla yaşayan kardeşlerimiz son çare Cumhuriyet topraklarına sığındı. Milletçe el ele vererek ekonomimizi güçlendirmeye çalıştık. Acısıyla tatlısıyla eksik fazlasıyla nice saldırıları göğüsleyerek Türkiye'yi bugünlere getirdik. Millet olarak birlikte başardık.
Batı Trakya, Bulgaristan ve Balkanlardan gelen kardeşlerimiz bu ülkenin göçmeni değil asli evladıdır. Sizlerin dedeleri ataları başka yerlere değil baba evlerine geldiler. Birbirimize sarıldık, kucaklaştık. Bizim çekilmek mecburiyetinde kaldığımız yerlerde en vahşi katliamlar gerçekleştirildi. Dilleri inançları yok edilmek istendi. Tekkelerinin kapısına kilit vuruldu. Hanlar hamamlar çeşmeler bilerek bakımsızlığa terk edildi. Kültürel soykırım namına ne varsa hepsini yaşadılar. 150 yıl önce binlerce esere ev sahipliği yapan şehirlerde bugün numunelik birkaç yapı dışında bir şey bulamazsınız. Batı dünyası bunu görmedi, görmezden geldi. En son Bosna Savaşı'nda binlerce insanın katledildiği soykırımları bile izlemeyi seçtiler.
ABD'DEKİ TÜRKEVİ'NE SALDIRI
Bunlar katillere yolu açarak yardımcı oldular. Söz konusu Müslümanın, Türkün hayatı olunca müdahale etmek yerine 3 maymunu oynadılar. Bugün de terör örgütlerine kol kanat gererek değişen hiçbir şey olmadığını ortaya koyuyorlar. Avrupa'da PKK baktı iş kötüye gidiyor, seçmenlere saldırmaya başladı. Yetmedi ABD'de Türkevi'ne saldırdılar, hani siz demokrattınız? Biz de buradan ABD'nin emniyet güçlerine şunu demeyecek miyiz? Hemen şimdi bu teröristi bulmanız lazım, gereğini de yapmanız lazım. Benzer bir durum Türkiye'de yaşansa ne yapacaksınız? Yarın herhangi bir yerde milletimizin başına bir şey gelse emin olun bunlar farklı davranmayacaklar. Biz gereği neyse yapmaya hazırız.
"NE RUMELİ'Yİ NE KIRIM'I UNUTTUK"
Falih Rıfkı gibi bizde Rumeli'yi bir an olsun aklımızdan kalbimizden çıkarmadık. Ne Rumeli'yi ne Kırım'ı unuttuk. 21 yılda sadece Türkiye'nin büyümesi için gece gündüz çalışmadık, ortak tarih içinde olduğumuz kardeşlerimizle yeniden kucaklaştık. Yurtdışı Türkler Başkanlığımız işbirliğimizi geliştirdik. THY, AA, TRT'mizle beşeri bağlarımızı perçinledik. İş adamlarımızın desteğiyle ticari bağlarımızı güçlendirdik. Nerede bir vatandaşımız soydaşımız varsa biz oradayız.
Trakya'nın ötesindeki tüm ülkelerin hepsini tek tek ziyaret ettik. Rumeli'yi ilmek ilmek kalbimize işledik. Nice zulmün ardından dinlerine dillerine dört eliyle sarılan kahramanları gördüm. Her sabah hayata yeni bir umutla başlayan kızanları kadınları babaları gördüm. Rumeli'de Bursa'yı İstanbul'u gördüm. O topraklarda tüm haşmetiyle medeniyetimizi gördüm. Biz bu adımlarla ihmaller sebebiyle gönüllerde açılan yaraları da kapattık. Ülkemizin varlığını o topraklarda yeniden hissettirdik. Bosna Hersek'te sel felaketi olunca bunu yaptık. Diğer ülkelerde afetlerde bunu yaptık. Zor günlerinde hep kardeşlerimizin yanında olduk. Biz bunları yaparken muhalefet neyle meşguldü. Toplantılar haricinde Rumeli be Balkanlarla ilgili hiçbir iş yapmadılar. Muhalefetin Balkanlarla ilgili tek bir adımı yok. Öyle bir dertleri de yok. Dert bizim.