ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) bünyesinde müsteşar olarak görev yapan, şimdilerde Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde Kıdemli Danışman ve Dış Politika Araştırma Enstitüsü'nde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Dov S. Zakheim, Türkiye'nin diplomatik çabalarıyla imzanalan Tahıl Sevkiyatı Anlaşması'nı değerlendirdi.
"Anlaşma tam manasıyla bir cankurtaran" ifadesini kullanan eski Pentagon müsteşarı, mutabakat çerçevesinde, İstanbul'da tüm süreci denetleyecek BM, Türk, Rus ve Ukraynalı personelden oluşan bir koordinasyon merkezinin kurulacağını da hatırlattı.
Savaşan iki tarafla iyi ilişkiler sürdürmeyi başardı"Tahıl anlaşmasının Türkiye Cumhurbaşkanı için büyük bir zafer olduğuna şüphe yok. Erdoğan, İstanbul'da imzalanan anlaşmanın törenine gitti ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'ten büyük övgü aldı. Erdoğan'ın dış politikası saldırgan ve tutarsız olabilir, ancak anlaşmanın mümkün olmasının tek nedeni, savaşan iki tarafla iyi ilişkiler sürdürmeyi başarmasıydı. Erdoğan'ın otoriter iç siyaseti, liberal Norveç Nobel Komitesi tarafından dikkate alınması ihtimalini düşürüyor. Ancak Erdoğan, Nobel Barış Ödülü'ne en azından aday gösterilmeyi hak ediyor."
İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine Türkiye'den vetoTürkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi satın alması ile İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik sürecindeki tutumuna da değinen Dov S. Zakheim, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tanımlarken 'öngörülemez' ifadesi yetersiz kalıyor. Türkiye NATO üyesi olmasına rağmen, NATO uçaklarını vurabilecek Rus S-400 hava savunma sistemini satın aldı. Ayrıca, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için başvurduğunda, Erdoğan, iki ülkenin terör örgütü PKK'ya verdikleri destek ve gerekli isimlerin iadeleri yönündeki taleplerine uymazlarsa 'hayır' diyeceğini açıkladı.
www.idrak34.com