Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda Eğitim Ailesi ile İftar Programı'nda konuştu.
Erdoğan, eğitimde çağdaş bir anlayışla hareket ettiklerini ve Türkiye'nin öz değerlerinden kopmadan ilerlemesi gerektiğini belirtti. Öğrencilerin bireysel yeteneklerine uygun eğitim sunarak geleceğe hazırladıklarını vurgulayan Erdoğan, öğretmenlere destek sağlamak için yapılan çalışmalara da değindi. Eğitimde fırsat eşitliği için atılan adımları anlatan Erdoğan, Türkiye'nin kendi eserini ortaya koyan bir eğitim sistemine sahip olması gerektiğini söyledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:Hayatlarını Türkiye'nin geleceğini inşa edecek bilgili, şuurlu ve şahsiyetli nesiller yetiştirmeye adayan emekli öğretmenlerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Her millet kendi özüyle, kendi cevheriyle yol alır. Milletler eğitim başta olmak üzere medeniyet yolundaki azim ve ilhamını kendi tarihinden kendi değerlerinden tevarüs eder.
"ÇAĞDAŞ BİR EĞİTİM ANLAYIŞIYLA FAALİYETLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Son 2 asırdır bu milleti köklerinden koparmak, kendi değerlerinden uzaklaştırmak isteyen kültür emperyalizmine geçit vermemek bizlerin asli sorumluluğudur. Çağı kuşatmakla kalmayıp, onun ötesine geçen bilgiyi hikmet, fazilet, basiret ve ferasetle bir araya getiren yeni kuşaklar Allah'ın izniyle bu milletin istikbalinin en güçlü teminatıdır. Geçmişin tek tipleştirici, köküne, tarihine uzak modellerinden çok çektik. Her bir öğrencinin eğilim ve yeteneklerinin göz önüne alındığı çağdaş bir eğitim anlayışıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Altyapısından teknik imkanlarına eğitim kurumlarımızı tüm unsurlarıyla Avrupa standartlarına eriştirdik. Sınıflarda öğrenci mevcudunu ilköğretimde 23, ortaöğretimde 22'ye düşürerek ideal seviyeye indirdik. 360 binin üzerinde derslik yaparak toplam derslik sayımızı 735 bine çıkardık. Öğrencilerimizin ders araç, gereçlerine erişimi en üst düzeydedir. Modern eğitim bilişim düzeyine çocuklarımız eğitim materyallerine kolayca ulaşıyor.
"ÖĞRETMEN BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISINI ÇOK İYİ BİR DÜZEYE GETİRDİK"
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını çok iyi bir düzeye getirdik. Mesleki gelişimlerinde öğretmenlerimize destek olmak, eğitim kadromuzun özlük haklarını iyileştirmek amacıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu hayata geçirdik. 4 milyara yakın ders kitabını ücretsiz dağıtarak eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki birçok engeli ortadan kaldırdık.
Çağın ihtiyaçları değiştikçe biz de kendimizi buna göre uyarlıyoruz. Geriden gelen değil evlatlarımızı yarının dünyasına hazırlayacak bir vizyonla hareket ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız çalışmalarını geniş bir perspektiften değerlendirecektir. Sizlerin şahsında tüm öğretmenlerimize katkıları, emekleri, özverili çalışmaları için şimdiden teşekkür ediyorum. Hiçbir medeniyet yoktur ki asırlara yayılan fetihlerini ilim adamlarını, eğitim kurumlarıyla, bilimsel çalışmalarla desteklememiş olsun. Selçuklulardan Osmanlı'ya destan niteliğinde destanlara imza atarken devrin en büyük en seçkin kurumlarını ihdas etmiştir.
"EĞİTİM KENDİ SESİNİ BULMAK KENDİ ESERİNİ ORTAYA KOYMAK"
Ali Kuşçu'dan İbn-i Sina'ya kadar kendi coğrafyalarının yanı sıra Batı medeniyetine öncülük etmiş yüzlerce mütefekkir yeni ufuklar çizmiştir. Bilim yapmadan, sağlam eğitim sistemi kurmadan, kalemi kılıcın üzerinde tutmadan insanlık için cazibe merkezi oluşturamazsınız. Eğitim başkaları tarafından üretilen bilgiyi olduğu gibi almak; yani fikir ithalatı yapmak değildir. Tam tersine eğitim kendi sesini bulmak kendi eserini ortaya koymak kendi müktesebatını oluşturmaktır. Eğitim özüne ve değerlerine sadık kalarak tekamül edebilmektir.
Evrenseli ıskalamadan kendi kavramlarımızla düşünebilmeliyiz. Ancak kendi kelimelerimizle tefekkür ettiğimiz, zihin dünyamızda ürettiğimiz takdirde yeni sözler söyleyebilir, medeniyetimize ve dünyaya yeni değerler kazandırabiliriz. Her birinizden şunu asla unutmamanızı rica ediyorum. Sizler Türkiye'nin çok kritik bir eşikte, tarihinin en önemli atılımını yapmaya hazırlandığı dönemin arifesinde son derece mühim bir vazife üstleniyorsunuz.
Nüfus artış hızımızın alarm verdiği şu günlerde genç zihinlerimizi bir kuyumcu titizliğiyle işlemiş, elinizdeki cevherleri iyi değerlendirip birer pırlantaya dönüştürmeniz geleceğimiz adına büyük önem arz ediyor. Bu vizyonu, kararlılığı evlatlarımıza sunmanız Türkiye'nin önündeki 1 asırlık yolun kilometre taşları olacaktır.
